Twitter siyasi gündemin en hızlı aktığı sosyal medya platformu. Tweetlere gösterilen etkileşim üzerinden gündemi anlayıp nabzını tutmak ve ona göre hamleleri güncellemek de mümkün.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun en son “kaçış planı” konulu twitter paylaşımı üzerinden bu mecrayı bir yoklamak farz oldu; ancak ondan önce giriş niyetine, liderlerin sosyal medya etkinliğine kısaca bir göz atalım. Siyasetçilerin tweetlerine gösterilen etkileşim ve beğeni açısından bakıldığında rekorun Erdoğan’da olduğu görülüyor. 10 Temmuz 2020 tarihli bir paylaşımı tam 334 bin beğeni almıştı. Rekor beğeni alan bu tweet haricinde Erdoğan en fazla 70 bin beğeniye ulaşabiliyor. 334 bin beğeni alan tweet üzerinden toplumun neyi daha çok önemsediği de ölçülebiliyor. “Hayırlı olsun” denilen tweet, ekinde Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığına bağlandığı belirten bir cumhurbaşkanı kararıyla paylaşılmıştı.

Devlet Bahçeli de etkin bir twitter kullanıcısı; ancak onun tweetlerine gösterilen tepkiler oldukça farklı. Esip gürlemesini ve atarlı halini eğlenceli bulup, tweetlerine geyik olsun diye takılanların sayısı oldukça fazla.40 beğeniye ulaştığı tweetleri de var ama bu sayının arkasında troll desteği olduğu görülebiliyor. Mesela 40 bin beğeni sınırına ulaşan 2 tweeti de, Süleyman Soylu, Ümit Özdağ kapışmasında Soylu’dan yana desteğine ilişkin… Oysa ki kendi mecrasındaki tweetleri en fazla 20 bin beğeniye ulaşıyor. İkiye katlanmış beğeni sayısından Soylu’nun kontrolündeki bot hesapların (gerçek olmayan ve algoritmalar tarafından yürütülen sosyal medya hesapları) devreye girdiği anlaşılıyor.

Çok sınırlı koşullarına rağmen, kettle ile tweet atmanın mucidi J Selahattin Demirtaş da iyi bir twitter kullanıcısı. Tek kişilik bir ordu gibi 20 bin beğeniye ulaşan ve onu aşan çok sayıda tweeti var. Yaklaşık 2 hafta önce Başak Demirtaş aracılığıyla muhalefete ve aydınlara gönderilen mektubu tam anlamıyla twitter gündemini bloke etmişti.

Meral Akşener de Twitter’ı oldukça sık kullanıyor. Genellikle 20 binin altında beğeni alıyor; ancak istisnai olarak 60 bin gibi rekor bir beğeniye ulaşan tweeti var. “Çoğu gitti azı kaldı” diyerek Tarkan’ın “Geççek” şarkısına paylaştığı bu tweet, aynı zamanda Meral hanımın destekçilerinin Tarkan’la oldukça barışık olduğunu göstermesi açısından da sosyolojik ipuçları veriyor.

Bu yazının asıl konusu olan Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince…

Kılıçdaroğlu Twitter'ı etkin ve stratejik kullanan bir lider. Arka planda bir ekip çalışması olduğu anlaşılıyor. Mesela atılacak tweetin önceden duyurusunu yapıp bir beklenti oluşturmak oldukça iyi bir taktik. Son yapılan paylaşım Erdoğan ve çevresinin kaçış planına ilişkin bilgiler içeriyordu. Detay içermeyen bu paylaşım, kurucuları arasında Bilal Erdoğan ve Esra Erdoğan'ın olduğu TÜRKEN vakfını işaret ediyordu.

Vakfın adını ilk kez Muhammed Ali Clay'ın çiftliğini satın aldığında duymuştum. Daha sonra da Manhattan'daki gökdelen (Türkevi binası) inşasında...

Aslında Türken vakfı bu yazının konusu değil. Paylaşmak istediğim şey tweetlerin etkinliği ve hangisinin daha fazla ilgi gördüğü üzerine. Kılıçdaroğlu'nun 2022 yılı tweetlerini taradım. En son paylaştığı "kaçış planı" videosu izlenme rekoru kırmış. Bu paylaşım şu ana kadar 168 bin kişi tarafından izlenmiş. İnanılmaz yüksek bir sayı...

AKP çevresi hemen karşı enformasyon atağı başlattı ve “Release the Kraken” mevzusunda olduğu gibi bütün trolleri serbest bıraktı. Bu reaksiyon, videonun fena can yaktığını gösteriyor. Rakamların AKP ölçeğine göre küçük kalması tartışma yarattı ama ihmal edilen önemli bir detay gözden kaçırıldı. Kılıçdaroğlu’nun telafüz ettiği rakamlar zaten ABD yasalarına göre aktarılabilecek en büyük meblağları oluşturuyor. Yani istenilse de ABD’ye milyar dolarlı rakamların transfer edilmesi mümkün değil ve belli ki vakfın yöneticileri veya hukuksal danışmanları bu detaylara göre yön oluşturuyor. (Devam Edecek)