Mehmet Aslan
Mehmet Aslan Yazdı: TİP Konusunda Ne Yapmalı?
TİP, kurumsallaşmasına katkı sağlayacağını düşündüğü devlet yardımını alamayacak ve mecliste grup oluşturacak 20 vekile ulaşamayacaksa ki öyle görünüyor, bu durumda seçime kendi amblemiyle katılma kararının eleştiriye açık olduğunu söylemek gerekir.
Türkiye 14 Mayıs’ta sistem tartışmaları, seçim güvenliği, provokasyon girişimleri gibi çok farklı konuların tartışıldığı hayati bir seçime gidiyor. Tartışılan bir diğer konu da ittifakların kendi içerisindeki yapılanmaları… Emek ve Özgürlük İttifakı, Millet İttifakı ve Cumhur ittifakının her birinin kendi içerisinde yaşadığı sorunlar var. Bu yazının konusunu Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde tercih edilen yapılanma yöntemi ile TİP’in 49 il ve 52 seçim çevresinde kendi amblemi ile seçime girme kararı oluşturacaktır.
TİP’in kendi amblemiyle seçime girme kararı doğru mu?
Etik açıdan tartışmaya açık, reel siyaset açısından ise ulaşılması düşünülen hedeflerden uzaklaşıldığı görülüyor. TİP’in Türkiye’deki sol muhalefeti temsilen kendi adına bir yön tercihinde bulunmasını temel bir hak olarak kabul etmek lazım. Daha doğru bir siyasal iklimde ve daha doğru bir zamanda bu tercihe destek olmak da gerekir. Bu açıdan bakıldığında TİP’in siyasal iklimi doğru okumadığı ve zamanlama hatası yaptığını söylemek mümkün.
TİP’in Türkiye sol muhalefetine öncülük etme haricinde TBMM’de grup oluşturacak bir sayıya ulaşma ve %3’ün aşılmasına bağlı olan devlet yardımını almak gibi hedefleri olduğu anlaşılıyor. Bu hedeflere ulaşmamım mümkün olup olmadığını 2018 genel seçimlerinde alınan sonuçları gösteren tablo üzerinden değerlendirelim:
PARTİ | OY | OY YÜZDE | MİLLETVEKİLİ |
AK Parti | 21.335.581 | %42,56 | 295 |
CHP | 11.348.878 | %22,64 | 146 |
HDP | 5.865.977 | %11,70 | 67 |
MHP | 5.564.514 | %11,10 | 49 |
İYİ Parti | 4.990.710 | %9,96 | 43 |
Önümüzdeki seçimde uygulanacak H’Dont sistemi üzerinden yaklaşık bir hesaplama yapıldığında % 4 ile % 4,5 arası bir oy oranına ulaşıldığında grup kurmaya yetecek kadar milletvekiline ulaşmak mümkün. Mesela İyi Parti % 9,96 oyla 43 vekil kazanmış. İyi Partinin aldığı oyu 3’e böldüğümüzde 9,96/3= 3,32’ye ulaşırız. Yaklaşık bir hesap yapıldığında % 3,32 oyla 14 milletvekiline (43/3) ulaşılmış olur.
Yukarıdaki hesaba göre TİP %3’ü geçtiğinde devlet yardımı alma hakkı kazanacak ama grup kurmak için gerekli sayıya ulaşamayacaktır. Konda, Yön Eylem, Team gibi anket kuruluşlarının güncel sonuçlarına göre TİP’in alacağı oyların % 1 ile % 2 arasında olduğu, % 2 oy aldığında da ulaşılacak vekil sayısının maksimum 10 olacağı anlaşılıyor.
TİP, kurumsallaşmasına katkı sağlayacağını düşündüğü devlet yardımını alamayacak ve mecliste grup oluşturacak 20 vekile ulaşamayacaksa ki öyle görünüyor, bu durumda seçime kendi amblemiyle katılma kararının eleştiriye açık olduğunu söylemek gerekir.
Yukarıdaki hesaplama dikkate alındığında TİP’in çok isabetli bir karar almadığını söylemek mümkün. Böyle olsa da toplumsal muhalefetin önemli bir dinamiği olan TİP itilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi başlığa gelelim; “TİP Konusunda Ne Yapmalı?”
Bazı seçim bölgelerinde TİP’in ittifaka zarar vermemesi, bazı seçim bölgelerinde ise TİP’in zarar görmemesi için aşağıdaki öneriler dikkate alınabilir (2018 verilerine göre):
- Ankara 3’üncü seçim bölgesinde son vekil 80.350 oyla İyi Parti tarafından kazanılmış, HDP900 oyla vekil çıkaramamıştı. Dolayısıyla 10.500 oy daha alınsa son vekili HDP kazanmış olacaktı. TİP’in vekil çıkarma şansının çok zayıf olduğu Ankara 3’üncü bölgeden aday çıkarması, Yeşil Sol Parti’nin (YSP) şansının azalmasına yol açacak. Ankara 1’inci bölgede aday listesini çeken TİP’in, eğer yasal olarak mümkünse 3’üncü bölgeden de listesini çekerek YSP adayı Metin Kılıç’a, buna karşılık Yeşil Sol Parti’nin kazanma ihtimalinin düşük olduğu Ankara 2’inci bölgede TİP adayı Özgür Aybaş’a destek verilmesi daha doğru olabilir.
- Antalya oldukça riskli bir il. 2018’e göre 83.400 oyla, son vekil İyi Parti tarafından kazanılmıştı. HDP ise 108.600 oy, yani yaklaşık 20 bin oy fazlasıyla 1 vekil çıkarmıştı. Antalya’da Yeşil Sol Parti’nin ve TİP’in doğru bir dağılımla 1’er vekil çıkarma ihtimali olsa da, bunun kolay olmadığı görülüyor. Dramatik bir sonuçla hem TİP, hem de YSP’nin Antalya’da hayal kırıklığına uğraması mümkün. Antalya bıçak sırtı bir il. Yapılacak taktik yanlışlıklar YSP’nin ilk sıra adayı Saruhan Oluç’un kaybetmesine de yol açabilir.
- Yeşil Sol Parti’nin kazanma ihtimalinin olduğu Bursa 2’inci bölgede TİP’in aday çıkarmamış olması çok doğru bir strateji. Bu stratejiyle Necdet İpekyüz gibi önemli bir hak savunucusunun mecliste Bursa’yı temsil etmesi sağlanabilir. HDP 2018’de Bursa 1’inci bölgede vekil çıkarmamasına rağmen 50 bine yakın oy almıştı. TİP buna artı olarak ne katabilir, onu bilmiyorum; ancak 1’inci bölgede de YSP veTİP’in destekleyecek aday konusunda uzlaşması, kazanma ihtimalini artıracaktır.
- Edirne’de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın düşük de olsa 1 vekil çıkarma ihtimali var. Bu yüzden YSP ve TİP’in tek bir aday üzerinde uzlaşması önemli olacaktır.
- Benim için en önemli illerden biri Hatay. Depremle büyük bir yıkıma uğrayan kentin mecliste güçlü bir sesle temsil edilmesi için Can Atalay’ın desteklenmesi gerekir. 2018 seçiminde son milletvekili 70 bin oyla kazanılırken, HDP 103 bin oyla 1 vekil kazanmıştı. HDP için kritik olan konu; 30 bin fazla oyun nasıl yönetileceği… Bu fazlalığın, bağımsız adaylarla seçime girildiği yıllarda olduğu gibi tek tek hesaplayıp zayi etmemek gerekiyor. Tabi ki bu bir tercih; ya 30 bin fazla oy Can Atalay’ın kazanması için değerlendirilir, ya da oy sayısını 40 bin artırmaya odaklanarak 2’inci vekil hedeflenir. Elbette daha fazlasını kazanmak hedeflenmeli ama İttifak’ın sınırı 2 vekilse, Kerem Nalbant ve Can Atalay’ı mecliste göndermek öncelik olmalı.
- İstanbul’a gelince, “bu iş karakolda biter” HDP 2018 seçimlerinde 12 vekille en fazla İstanbul’dan temsil edilme hakkı kazandı. Ancak bu 12 vekili, hesap yaparken 13 gibi düşünmek de mümkün. Nedeni şu; İstanbul 2’inci bölgede 83.475 oyla son vekil CHP’ye giderken, HDP 82.825 oy ve sadece 650 farkla 4’üncü vekili kaçırmış oldu. Emek ve Özgürlük İttifakı tek liste olarak seçime girseydi Sera Kadıgil, Ahmet Şık ve Erkan Baş kesin seçilecek şekilde listeye dahil olacaklardı. 2018 seçimlerinde de hatırlanacağı gibi Erkan Baş 1’inci bölge üçüncü sıra, Ahmet Şık da 2’inci bölge birinci sıra adayıydı. Dolayısıyla TİP her 3 bölgede alacağı 1’er vekili, ortak listeyle girildiğinde de almış olacaktı. Buradaki temel sorun, seçim yasasına getirilen değişiklikle milletvekili çıkarmaya yetmeyen oyların sayılmayacak olması. Önceki seçimlerde atılan her oy, ittifakın oyu sayılır, daha sonra ittifaka dahil olan partiler oy oranlarına göre vekil kazanılırdı. 2023 seçiminde oylar ittifaka değil, tek tek partilere yazılacağından, deyim yerindeyse çok sayıda oy çöpe gidecek. İstanbul gibi 11,4 milyon seçmenin yaşadığı bir kentte oyları kontrol etmek ve boşa gitmesine engel olmak mümkün değil. Dolayısıyla İstanbul, ittifaklı girilme ile ittifaksız girilme arasındaki farkın en fazla can yaktığı il olacaktır. Zaiyatın boyutunu anlamak için sonucu beklemek gerekecektir. Önceki seçimde kazanılan 12 vekil veya ucu ucuna kaçırılanı dahil ettiğimizde 13 vekil referans noktası kabul edilebilir. Bunun altına inildiğinde TİP’in ittifaka zarar verdiği sonucu çıkartılabilir; ancak beklenmedik bir sinerjiyle diyelim ki 15, 16 vekile de ulaşılabilir.
- Değerlendirmeye aldığım iller içerisinde en ilginç olanı İzmir. 2018 yılında oyların toplamı ittifaklara yazılmasaydı HDP, İzmir 1’inci bölgeden 2 vekil kazanmış olacaktı. Bu bölgede 83.500 oyla son vekili CHP kazanırken, HDP 177 bin oyla sadece 1 vekil kazanabildi. Diğer bir ifadeyle 88 bin oy boşa gitmiş oldu. İzmir 2’inci bölgede, 1’incide olduğu kadar dramatik olmasa da HDP’nin hesaba katılmayan 60 bin oyu var. HDP İzmir’de 2 vekil çıkarmasına rağmen 3 veya 4 vekillik bir potansiyele sahip. 14 Mayıs’ta YSP’nin İzmir 1’inci bölgede 2 vekil çıkarması kesin görünüyor. TİP’in İzmir 1’inci bölgede aday çıkartmamış olması siyasi açıdan zarif bir davranış. İkinci bölgeden TİP listesinden İrfan Değirmenci’nin de iyi bir organizasyonla seçilmesi mümkün görünüyor. Sürpriz bir sonuç olmazsa İzmir’de YSP’nin 3, TİP’in de 1 vekil kazanacağı söylenebilir.
- Mersin’de farklı bir strateji ihtiyacı var. 2018 seçiminde ittifaka yazılan oylardan dolayı hem MHP’ye, hem de İyi Parti’ye giden fazladan birer vekillik var. Önceki dönem HDP zorlanmadan 2 vekillik almıştı. Üçüncü vekilliğe yetecek fazladan oylar olduğu görülüyor. İyi bir dağılımla vekil sayısını 3’e çıkarmak mümkün. 3 vekilin tümü YSP’ye gidebilir veya 2 YSP, 1 TİP olabilir. Düşük ihtimal olmakla birlikte diğer bir senaryo da YSP’nin1, TİP’in 1 vekil çıkarması.
- Muğla’da 2018 sonuçlarına göre vekil çıkarmak için 70 bin oya yaklaşmak gerekiyor. Önceki seçimde HDP 44 bin oyda kalmış. TİP’in adayı Mehmet Aslantuğ’un seçilebilmesi için hem YSP’den hem de CHP’den oy alması gerekiyor. Muğla’daki seçim ofisinin açılışında Aslantuğ’a gösterilen ilgi oylara da yansırsa seçilebilir; ancak seçilemezse YSP’nin vekil çıkarma ihtimali de ortadan kalkmış olur.
- Adana, HDP’nin 2 vekille temsil edildiği, bölünme ihtimalinin güçlü olduğu illerden. 2018’de HDP yaklaşık 180 bin oy almış. Bu oyların 25 bini eksildiğinde 1 vekil kaybedilmiş olacak. Varsayalım ki TİP Adana’dan 50 bin oy alsın. Bu oyların önemli bir kısmı YSP’den kopacağından, YSP 1 vekil kaybedecek; ancak bu kayıp TİP’e kazanç olarak gitmeyecektir.
Yukarıdaki örneklerin gösterdiği gibi TİP’in seçime yönelik stratejisi ve kendi amblemiyle seçime girme kararı artıdan çok eksi sonuçlara yol açacak gibi... YSP içerisinde bu karara Mithat Sancar gibi; “Önemli olan sorunları yoldaşlık ve ortak mücadele çerçevesinde çözüme kavuşturmak ve en yüksek başarıyı elde edecek formülleri oluşturmaktır. Kimsenin karamsarlığa ve kaygıya düşmesine gerek yok” diyen temkinli yaklaşımlar yakında, Pervin Buldan’ın temsil ettiği daha sert ve eleştirel yaklaşımlar da var. Tartışmalar çoğunlukla kendi içerisinde ve belirli bir denge gözetilerek yapılırken Ahmet Şık’ın HDP’ye Selahattin Demirtaş’a yönelik sözleri TİP’in kararının daha fazla sorgulanmasına yol açtı.
Neticede TİP’in, Dimyat’a pirince gitmek amacıyla bir tercih yaptığını ve evdeki bulguru riske ettiğini söylemek mümkün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.