Mehmet Aslan
Mehmet Aslan Yazdı: Seçim 1’inci turda kazanılacak
14 Mayıs’ta yapılacağı beklenen seçimde sadece cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda 600 üyeli meclis de belirlenmiş olacak. Bu şimdilik gözden kaçan önemli bir detay. Yani seçimin ilk turunda vatandaşın önüne; birisi cumhurbaşkanlığı, diğeri milletvekili tercihlerine yönelik oyların atılacağı 2 sandık konulacak ve bu sandıklardan birinin kesin sonucu ilk turda belli olacak. Bu nedenle “seçim ilk turda mı, yoksa ikinci turda mı sonuçlanır” tartışması yanıltıcı olabilir.
Türkiye 2023 seçimlerine son derece manipülatif bir süreçte girmeye hazırlanıyor. Yaklaşık 5 ay sonra yapılacak seçimde, neyin seçileceğini bilen az insan var. Bugün sokağa çıkıp vatandaşla röportaj yapılsa, birçok kişi önümüzdeki seçimin sadece cumhurbaşkanlığıyla ilgili olduğunu söyleyecektir. Bu yanılgı ya da zihinsel kırılmanın nedeni doğrudan iktidarın tercihleriyle ilgilidir.
14 Mayıs’ta yapılacağı beklenen seçimde sadece cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda 600 üyeli meclis de belirlenmiş olacak. Bu şimdilik gözden kaçan önemli bir detay. Yani seçimin ilk turunda vatandaşın önüne; birisi cumhurbaşkanlığı, diğeri milletvekili tercihlerine yönelik oyların atılacağı 2 sandık konulacak ve bu sandıklardan birinin kesin sonucu ilk turda belli olacak. Bu nedenle “seçim ilk turda mı, yoksa ikinci turda mı sonuçlanır” tartışması yanıltıcı olabilir.
MECLİS ÇOĞUNLUĞUNA İHTİYAÇ VAR
Yazının başlığında “seçim 1’inci turda kazanılacak” demenin mantığına gelince: Yapılacak ilk tur seçimlerinde 600 vekilin partilere nasıl dağıldığı belli olacak. Şu anda iktidar blokunun meclisteki sandalye sayısı 336. Bu sayı, cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin meclise takılmadan geçmesini sağladığı için bütün kontrolün Erdoğan’da olduğu izlenimini veriyor; ancak bu aritmetik değişirse işler çok karışır. Amerika’da temsilciler meclisi ve senatoda çoğunluğu kaybeden başkanlar, kararname çıkarma ve atama yapma gibi görevleri yerine getirme yetisini kaybettiklerinde “topal ördek” olarak nitelendirilirler. Önümüzdeki seçimde belirlenecek cumhurbaşkanının topal ördek olmaması için meclis çoğunluğuna ihtiyacı var. Bu da ilk turda belli olacak.
Önümüzdeki seçimdeki olasılıklar şöyle sıralanabilir:
- Meclisin 600 üyesiyle birlikte cumhurbaşkanı da ilk turda seçilir.
- Meclisin 600 üyesi seçilir, cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalır.
Yukarıdaki 2 olasılığı kendi içerisinde yeniden gözden geçirmek gerekir. Eğer ilk turda cumhurbaşkanı belli olmazsa, meclisi kimin kazandığı belirleyici olacaktır. Diyelim ki, muhalefet bloku meclis çoğunluğunu kazandı. Böyle bir durumda seçim kanununa göre 15 gün sonra yapılacak 2’inci turda muhalefetin cumhurbaşkanı adayının şansı daha yüksek olacaktır; çünkü seçmen pragmatik davranarak meclis çoğunluğunu kazanan blokun adayına yönelecektir.
Yukarıda sözünü ettiğim senaryonun en fazla farkında olan Ak Parti’dir. Hem partinin kendisi, hem de Erdoğan seçimin ilk turda kazanılacağını gördüğü için neredeyse seçmenle bire bir temas kuran çalışmalar yürütüyor. Aşağıda, Yargıtay’ın siyasi partilere ilişkin verilerinden derlediğim tablodan da Ak Parti’nin bu stratejisini görmek mümkün. Son verilere göre siyasi partilere üye olanların toplam sayısı 15 milyon 432 bin civarında. Ak Parti’nin üye sayısın ise 11 milyon 241 bin. Yani toplam üye sayısının %73’ü Ak Parti üyesi. Bu çok ciddi bir fark. Güncel verilere göre toplam 119 siyasi parti var. Ak Parti’nin üye sayısı, geri kalan 118 partinin taplamının 2 katından da fazla. Bu farka rağmen cumhurbaşkanı Erdoğan parti teşkilatına sık sık üye sayısını 15 milyona taşıma talimatı veriyor. Bunun nedeni de seçimin galibinin ilk turun sonucuna bağlı olduğunun farkında olmak.
RABİA İŞARETİ, YERİNİ ZAFER İŞARETİNE BIRAKABİLİR
Ak Parti ya da Saray’ın bu farkındalığı, özellikle muhalefeti aday belirleme kıskacında tutmasından da anlaşılıyor. 6’lı masa yaptığı her toplantıda aday belirleme sürecini gündemleştiriyor. Oysaki burada asıl kilitleri çözecek konu meclis çoğunluğunun elde edilmesidir.
HDP’nin “kendi adayımızla seçime gireceğiz” çıkışı, cumhurbaşkanlığı seçiminin büyük ihtimalle 2’inci tura kalmasına yol açacaktır. Ancak, kamuoyu anketlerine göre iktidar bloku veya cumhur ittifakının seçimin birinci turunda meclis çoğunluğunu kaybetmesi kaçınılmaz görünüyor. Meclisi kaybetmek son derece belirleyici; ancak kayıptan ziyade aradaki farkın ne olduğu da önemli. Az bir farkla kazanılmış meclis çoğunluğu, 2’inci tur için rahat bir galibiyet sağlamayabilir. Böyle bir ihtimal gerçekleşirse sonucu HDP seçmeni belirleyecektir. İş bu noktaya gelirse cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rabia işareti, yerini zafer işaretine bırakabilir. Tabi ki kalan 15 günde hem politika değişikliği, hem de Ak Parti’nin 2002 ruhunu yakalaması kolay olmayacaktır. Olası seçim tarihi olan 14 Mayıs ile ikinci tur seçimin tarihi 28 Mayıs arasında çok ciddi gelişmeler yaşanabilir. Seçim tamamen terörize edilebilir ve Türkiye tarihinin en kanlı seçimlerinden biri yaşanabilir. Bütün bu olasılıklar ilk turda çıkan sonuca bağlı olacaktır. Yüzde 49’a, yüzde 51’le Brezilya’da seçimi kazanan Lula’nın iktidarına yönelik tehditler bizim için önemli bir göstergedir. Bolsonaro taraftarları 2 gündür ulusal meclisi alt üst ettiler. Trump seçimi kaybettiğinde Amerika’da yaşananlar Brezilya için bir fragman niteliğindeydi, Brezilya’da yaşananlar da Türkiye’nin seçim süreci için bir fragman niteliğinde olabilir. Eğer birinci turda muhalefet bloku açık bir farkla meclisi kazanamazsa önümüzde Türkiye tarihinin en kaotik seçimi olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.