A. Vahap Kaya yazdı: Güven - II

Zamanların tümü kendine yansın ve kendisi bir şeyler üretsin ki ben senin istediğinden olabildiysem ona sevineyim

Umuda muhtaç ihtiyaç sahiplerine sofrada yenilecek doygun bir aş, emeğini dökecek emektarın karşılığı bir organı kadar yakın ve sahip olduğu organ kadar malik olacağı kesin

Ben ve sen ilişkisi bu muhtaç olanların eleyicisi sen bir bakayım senin soframa neler getireceksin ama eminim sen şafaklardaki aşın heyecanından daha yücesin tereddütsüz eminim

Ne bir umut bulunsun, nede bir olasılık ki ben; bu bana lütuf edilen güvene, sarsıcı düşünce üretemem, güveni boşa çıkaramam, bir daha denilmemesi için asla bayrağı yere düşüremem ve bir daha kullanılacak ise, gün gelirde bir yerlere verilecek ise güven, yine gövdemi bir daha tutsun diye emek sarf ederim

İki şekil kullanılan bir daha; biri olumluya, biri olumsuza haberin ola

Benim bir daha güvene dair bir daha olacaksa yaşansın aşklar, olumsuz ve bir daha asla olacaksa aşk benden kaçsın ta ki onu hak edinceye kadar

Dar günlerin şafağına yazılayım ya da kışların dayanılmaz ve en acımasızın ayazına maruz kalayım

Dudakların açıldığında anladım ki ben bu dudaklardan dökülecek ses e, kelimelere layık olmak için her gün çalışıp her sözleşme imzalayacağımı

Hücrelerimi her gün elden, elekten geçirip saflaştırılmış halde güneşin aydınlığından geçireceğim

Ve sen kendini bana yazdığında bildim ki işim kolay olmayacak ve her gün işi kolaylaştırmak için kendime her gün ödevler hazırlayıp dersimi iyi çalışacağım

Sana layık olmak için tüm melekelerimi canlı tuttum ki bana yazıldığına pişman olmayasın

Kendince birileri sarmış olduğu tereddüt ve güven sarsıcı duyguları ortalıkta bırakmış olabilir, bu duyguların ortakları da olabilir ama yolu kapımdan geçmeyecek, çorak topraklarına ağlama gözyaşı damlamı bile düşürmeyeceğim

Şefkat bulacaksa insan ve insanlıktan uzak diyarları seçip kiminle flörtleşecekse orada kendince yaşasın, hata yolu dünyaya bile düşmesin, bizim yaşadığımız çağa hele hiç uğramasın

Kolay elde edilmeyen güven kolay kaybedilmemeli diye her gün kendime verdiğim sözdür bilesin

Kaybediş iki dudağın arasından çıkacak bir kelimeye bağlı olsa bile o kelime kelebeğin narinliği kadar hassasım, serçenin bir gözyaşı döktüğünde ölmeleri kadar değer veririm o kelimeye ve hassasiyete

Benim kendimce güvene dair beklentim, sarılışım ve uğruna verdiğim söz bu ya senin! (SON)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi