Telvin Kardeşlik Özkaya

Telvin Kardeşlik Özkaya

Telvin Kardeşlik Özkaya yazdı: Son On Güne Girerken…

Bu ayın son on gününe mahsus iki farklı ibadet var: varoluş sadakası yani sadaka-i fıtır, bir de itikaf. Ramazan ayını yaşamanın, onun mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran belirtisi olarak verilen sadakaya sadaka-i fıtr, kişinin kendisini sıradan davranışlardan uzak tutması, ibadet amacıyla camide kalmasına da itikaf denir.

Allah’a yakınlık kurulan, cennet kapılarının açıldığı, huzur ve sükunetin yaşandığı, iradenin eğitildiği bu ayda özellikle son on gün Hazreti Peygamber(s.a.s)’in daha fazla ibadet ettiği rivayet edilir. Hz. Aişe der ki; “Resûl-i Ekrem Ramazanın son on gününde ibadet için yoğun bir gayret içine girer, gecesini ihya eder ve ibadet için aile fertlerini uyandırırdı.” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 5; Müslim, İ’tikâf 7)

Ramazan ayı nefsimiz ve ruhumuz için bir takva ayıdır. Bireysel ve toplumsal olarak sükunet, sekinet, dinginlik ve huzurla geçen kardeşlik ayıdır. Dayanışma ayıdır, paylaşma ayıdır, Allah-u Teala’nın Rezzak olan ismini hatırlamak ve nimeti veren Allah’a şükretme görevini yerine getirmektir. Ramazan ayı kötü alışkanlıkları terk etme, değiştirme, yeni ve güzel sayfalar açma yeni fırsatlar edinme ayıdır. Ramazan ayı ibadetlerle bereketlenmek, rahmete mazhar olmak ve mağfirete ermektir.

Kulluk disiplini sağlayan Ramazan ayının kazandırdığı bilinçle yılın kalan günlerini kulluk sahasında daha anlamlı geçirme gayretinde olunmalıdır. Selman-ı Farisî’den şöyle nakledilmiştir: “Rasulullah (s.a.s) Şaban ayının son günü bize hitap etti ve şöyle buyurdu ki: Ey insanlar! Size büyük bir ay belirmiştir. Bu ay, mübarek bir aydır. İçinde bin aydan daha hayırlı olan bir gecenin bulunduğu bir aydır. Allah ayda oruç tutmayı farz kıldı ve gecesini de nafile ibadetlerle değerlendirmenizi istemiştir. Kim bu ayda hayırlı bir hasletle / özellikle Allah’a yaklaşırsa (o hasleti vesile kılarsa), bu ayın dışında farzı yerine getiren kişi gibi olur. Kim bu ayda bir farzı yerine getirirse, bu ayın dışında yetmiş farzı yerine getirmiş kimse gibi olur.

Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise, cennettir. Bu ay, hayır ve iyilik ayıdır, müminin rızkının arttığı bir aydır. Kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirirse, bu onun günahlarının affına, cehennem ateşinden kurtuluşuna vesile olur ve oruçlunun sevabında hiçbir azalma olmaksızın aynısı onun için de olur. (Sahabiler) dediler ki: Hepimiz oruçluya iftar ettirecek bir şeyler bulamayabiliriz? Peygamberimiz (s.a.s) buyurdu ki: Allah, bu sevabı, oruçluyu bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt ile iftar ettiren kimse için de verecektir. Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur…( İbn-i Huzeyme, Sahih; Beyhaki, Şuabu’l-İman)

Güzel olan her şeyin çabucak bitmesi gibi Ramazan’ın sayılı günleri de çok hızlı geçer. Bu yılın Ramazanının son on gününe girerken unutmayalım ki kalan ömrümüzde kaç Ramazan geçireceğimizi bilmiyoruz. Belki son teravihimiz, son sahurumuz, son iftarımızdır yaşadıklarımız. Mübarek aya veda ederken günahlardan arınmış, şeytan ve nefisten korunmuş, ibadetlerle Rabb’e yakınlaşmış, Kadir Gecesini ihya etmiş olarak bitirmek nasib olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Telvin Kardeşlik Özkaya Arşivi