Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

Kurban Ritüeli, Vegan ve Vejetaryen

Kurban bayramı geldi ve bazı düşüncelere özellikle vegan ve vejetaryen olarak kendisini kabul edenler bu bayramı bir cinayet olarak gördüklerini yazıyorlar.

Meseleye şöyle bir örnekle başlamak istiyorum. Eğer mesele sadece canlıların katli olarak anlaşılıyor sa o zaman bitkiler de birer canlı. Neden canlılar arası torpil yapıyorsunuz. Sizde kendi içgüdüsel hislerinizle et yemeyi uygun görmüyorsunuz. Sevmediğiniz bir şeyi yememek için ve bir canlının kendisini yemediginiz için onun kesinlikle kurban olmasını kabul etmeme gibi bir durum olamaz.

O zaman bitkilerde canlı onları da koparıp yemek doğru değil. Ekmekte yememek lazım. Çünkü buğday bitkisinin biçer ile parçalanıp tanelerinin ayrılması , o tanelerinin değirmen de tonlarca ağırlık ile un haline gelmesi ve o unu hamur yaparak kızgın ateşte pişirip yemeğe hazır hale gelmesi süreci sizlerin bunu yemenizi engellemiyor mu?

Eğer herşeye bu anlayış ile bakarsanız meyve , sebze, bitkiler, yağ, et, tavuk hiç bir şey yememek gerek. Bu da insanın yaşamını sürdürmesi için gereken tüm buranın ve proteinlerin alınmaması demek ve nihayetinde insan yaşamının sonlanması demek.

Her gün doğada binlerce hayvan birbirini avlayarak yaşıyor. Aslan, leopar, çakal, sırtlan, kartal hep kendisinin den güçsüz hayvanları avlayarak vahşice öldürerek yaşamını sürdürüyor. Hiç bu hayvanlara katil gözüyle bakılıyor mu? Onlara et yemesinler deniyor mu? Hayir. Çünkü bu hayvanlar et ile yaşıyorlar. Ette ağaçtan veya topraktan gelen bir şey değil ki?

Dolayısıyla hayvan kesimine karşı gelmenin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Ama onlara işkence çektirecek kesmeye de karşıyım.

Kurban Ritüeli islamiyetten önce de var olan bir gelenek. Diğer semavi dinler de hatta mitolojilerde dahi hayvan kesmek vardır. Çünkü insan et yemesi gereken bir varlıktır. Doğanın tümünde, hayvanlar aleminde dahi bu kural vardır.

Yaratıcı, kesilen hayvanın ne eti ne de akıtılan kanın kendisine ulaşamayacağını sadece iyi niyet, samimiyet, teslimiyet ve paylaşma ilkeleriyle insanlararası bağların daha da kuvvetlenmesi ve insanlığın bekrauntundan beri var olan bir geleneğin sürdürülmesi ile bütün iyiliklerin bu yolla aktarılmasının mümkün olduğunu aktarmıştık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi