Arabanız mı var, yandınız! Malı mülkü satmanız gerekecek, niye mi? Çünkü arabanızı doyurmanız, tüm ihtiyaçlarını karşılamanız neredeyse imkansız, en iyisi bir ağacın altına park edip, arabada yaşamak bence. Çünkü herşey ateş pahası oldu. Hayatın kendisi külfet, bir de üstüne arabanın kendisi ,bir de üstüne, vergisi, sigortası, yakıtı… Off ha bir de yıllın 6 ayında bir yıllık bakımı dediniz mi , yandınız ne yandınız , paranız kalmadı, akşam eve hangi parayla ekmek götüreceksiniz, bunun elektriği suyu, doğalgazı var, çoluğu çocuğu off off ... dediniz mi, dedik topyekün..

Zam zam yine zam...

Hangi kapıyı çalsanız, “efendim ülkede ekonomik kriz var, herşeyin fiyatı yükseldi o yüzden bizde fiyat artışı yaptık” lafını duyuyorsunuzdur. Evet ülkede görünen ve görünmeyen krizler var, evet yanlış duymadınız krizler, krizin dahi çeşitleri var bu ülkede. Kimine göre yerli mal dahi zamlandı. Kimine göre biz neden göbekten dışa bağımlıyız. Kafalar allak bullak, ne yapmalı demekten beyinlerde zamlandı. Düşünemeyecek hale geldik, biz nasıl bu hale geldik ki? Psikolojisi bozulmuş , içine kapanan, kendini kendi karanlığına hapseden bir toplum olduk. Ey insan gafletten uyan ve kendini sirkele. Dünyada olup biteni gör, yaşadığın bütün badireleri göz önünden geçir, geçirki aynı hataya düşme. Yapabileceklerinin sınırı yok. Bu düzeni sen kurdun sen değiştirebilirsin, birlikten güç doğar der büyüklerimiz, o halde yardım et yanındakine, binlerce zam üstüne zam olsa ne yazar sen bir olduktan sonra. Sen tahılını, arabanı malını mülkünü sen ürettikten sonra. Nice dönemler açlıkla seni terbiye etmek isteyenler oldu, boşver aldırma, yine kalkarsın. Ama ah şu fırsatçılar yok mu!

Araba demiştik, her evde artık bir araba mecburi olmuş, evet hoş ihtiyaç, e bir de olmayanı var. Olanada dert olmayana da dert. Ne kadar paran olsa da arabanla birlikte o paran çöpte. Sana hiç bir getirisi yok, aksine götürüsü var, sağlığına zarar, cebine zarar, bazen de etrafına zarar. Toplu taşıma araçları ne güne var. Yürürsün bir mesafe, sağlığını kazanırsın, az ücret ödersin seni ulaştırır gittiğin yere, paran da cepte, üstelik trafikte hafifler. Size duyduğum bir yaşanmış olayı anlatmak isterim; Özel sürücünün biri, arabasını bakım yaptırmak için A servisine götürmüş. Kendisine çıkarılan 6 ayda yapılan yıllık bakım fiyat, bankaya ödediği araç kredisinden fazla çıkmış.  Çünkü halen aracı ona ait değil. Kredi ödüyormuş. Aynı zamanda araç garanti de. Sürücü bu fiyata itiraz etmiş. Bunu ödeyemeyeceğini, isterlerse aracı banka yoluyla geri alabileceklerini söylemiş. Ancak A servis yetkilisi rutin servis bakım ücretinin artışını son günlerdeki zamlara bağlayarak, bu artışın sebebinin ülkedeki ekonomik krizden kaynaklandığını aracını da geri alamayacaklarını söylemiş. Sürücü de bu sözleri duyunca yetkiliye peki sizin maaşınıza ne kadar zam yaptılar demiş. Yetkili hiç yapmadılar demiş. Sürücü o halde bende sizi zam’lıyorum  bundan böyle, fiyatınız zamlandı bu A firmasından başka kimse sizi de işe alamayacak çünkü siz de zamlısınız demiş. İnsan zamlanabilir mi?

Beynimiz zamlanır ise vay halimize. Bu bir alışveriş halini aldı. Zamlı insan, zanlı insan…