Mehmet Sebih Altun
Mehmet Sebih Altun yazdı: Babama Mektup
Sevgili Babacığım,
Sensiz geçen üçüncü yılın içindeyiz… Zaman ilerliyor ama senin yokluğun hiç eksilmiyor. Her gün seni daha çok özlüyorum, her an seni daha derinden arıyorum. “Üç yıl” diyorum ama sanki dün yanımdaydın, dün sesini duydum, dün gülüşünü gördüm gibi geliyor. Zaman acıyı hafifletir derlerdi, oysa ben her geçen gün seni daha çok özlüyorum.
Babam… Senin yanında büyürken bana kattıkların, öğrettiklerin, verdiğin güven şimdi hayatta attığım her adımda bana eşlik ediyor. Ama bil ki, senin varlığının yokluğa dönüşmesi, bana en büyük sınav oldu. Bazen gece yarısı gözlerim doluyor, rüyamda sesini duyuyorum. Uyanınca odamın sessizliğinde, “Keşke biraz daha konuşabilseydik” diyorum.
Sen gittiğinden beri hayat çok şey öğretti bana. İnsanların değerini zamanında bilmek gerektiğini, gururu bir kenara bırakıp sevgiyi doya doya yaşamak gerektiğini öğrendim. Çünkü sen gittikten sonra hiçbir pişmanlığın telafisi olmuyor. İçimde bir yer hep sana söyleyemediklerimle yanıyor. Keşke sana daha çok sarılsaydım, keşke sana seni ne kadar çok sevdiğimi daha sık söyleseydim.
Baba, hatırlıyor musun çocukken bana sabretmeyi, güçlü olmayı, yıkılmamayı öğretmiştin. “Hayat ne kadar zor olsa da dimdik dur” derdin. Şimdi sen yoksun ama ben o öğütlerini içimde taşıyorum. Ne zaman zorlansam, senin o nasihatların kulağımda yankılanıyor. Senin bana bıraktığın en büyük miras, o sözler ve senin örnek duruşun oldu.
Bazen düşünüyorum; keşke birkaç saatliğine geri dönebilseydin. Sana sarılır, seni bırakmazdım. Sesini duysam, “Nasılsın oğlum?” deyişini işitsem, kalbim yine yerini bulurdu. Ama biliyorum, artık geri dönüş yok. O yüzden sana söyleyemediklerimi bu satırlara döküyorum. Belki ruhun hisseder, belki rüzgâr bu mektubu sana taşır.
Üç yıl oldu baba… Ama ben seni unutmadım, unutmayacağım da. Sen benim kahramanım, yol gösterenim, ilk öğretmenim, en güvenilir limanımdın. Şimdi sen yoksun ama ben her dua edişimde seni anıyor, her adımımda “Beni görüyordur, gururlanıyordur” diye düşünüyorum.
Baba, bana bıraktığın değerlerle yaşamaya çalışıyorum. İnsanlara iyilik yapmayı, kimseyi kırmamayı, şükretmeyi senden öğrendim. İnşallah bir gün karşılaştığımızda, “Aferin evladım, beni utandırmadın” dersin. Bu hayatta en çok istediğim şey bu.
Senin mezarına her geldiğimde kalbim paramparça oluyor. Toprağına dokunuyorum ama sanki sana dokunuyormuş gibi hissediyorum. Bir yanım ağlıyor, bir yanım da senin huzur içinde olduğuna inanıyor. İnşallah Rabbim seni rahmetiyle kucaklamıştır, nur içinde yatıyorsundur.
Babam, sensiz geçen bu yıllarda şunu anladım: Hiçbir şey senin yerini tutmuyor. Ne sözler, ne insanlar, ne zaman… Ama sana olan sevgim içimde büyüyor. Sen hep kalbimde yaşayacaksın. Ve bil ki, her nefeste seni özleyeceğim.
Mekânın cennet olsun babacığım. Seni her zaman seveceğim, dualarımda yaşatacağım.
Sevgiyle, hasretle…
Senin evladın.
Mehmet Sebih Altun yazdı: Sıfatların Tutsaklığı
03 Ekim 2025 Cuma 09:22Mehmet Sebih Altun Nivîsand; Stranên Dil û Welat
11 Eylül 2025 Perşembe 00:01M. Sebih Altın Yazdı; Zamanın Nabzında İnsan
21 Ağustos 2025 Perşembe 07:05Mehmet Sebih Altun yazdı: Bismil, Kortiktepe ve Turizm
31 Temmuz 2025 Perşembe 07:12Mehmet Sebih Altun yazdı| Bismil: toprağın hafızası, insanlığın kalbi
28 Temmuz 2025 Pazartesi 18:48Mehmet Sebih Altun yazdı; Yalnızlığın Çığlıkları
14 Ocak 2025 Salı 07:56Mehmet Sebih Altun yazdı | Normalize Edilen Yaşam Normları
11 Aralık 2024 Çarşamba 18:25Mehmet Sebih Altun yazdı: Güneşten Damlalar
22 Ekim 2023 Pazar 13:19Kırgın Düşler Ülkesi
06 Ağustos 2023 Pazar 10:27Hokkabaza Serzeniş
12 Temmuz 2023 Çarşamba 00:10
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.