Kahraman Bir Kadın Örneği: Leman Beşikçi - I

Kürtlerin “Sarı Hoca” dediği Çorum İskilipli sosyolog-yazar İsmail Beşikçi’yi tanımayan Kürt yoktur. Elli yılı aşkın bir zamandır, Türk resmi ideolojisinin Kürtleri inkâr politikasına karşı verdiği mücadeleyi, Kürtlerden başka tüm Türkiye ve dünya bilmektedir. Ancak 13 Nisan 2021 kaybettiği eşi emekli öğretmen Leman Hanım’ı tanıyan çok az kimse vardır.

Doğu dünyasına, erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir toplum yapısı söz konusudur ne yazık ki… “Her başarılı erkeğin arkasında güçlü bir kadın vardır.” söylemi çok yaygın olduğu kadar bir realite olarak da karşımız çıkmaktadır. Kadın-erkek her eş, birbirlerine destek de olabilir, köstek de… Sabah-akşam hayatı paylaşanların başarılarında, ya da başarısızlıklarında, birbirlerinden etkilenmemeleri pek mümkün değildir.

İsmail Beşikçi Kimdir?

İsmail Beşikçi, 7 Ocak 1939’da Çorum’un İskilip ilçesinde doğar, 1958 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kaydını yaptırır ve 1962 yılında mezun olur. Mezuniyetinden sonra Kürtleri tanır ve hayatı değişir. 1964 yılı sonlarında Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde Sosyoloji Kürsüsünde asistan olarak göreve başlar. 1965’te doktora tezini “Doğuda Değişim ve Yapısal Sorunlar/ Göçebe Alikan Aşireti” üzerine hazırlar, Tez kabul edilerek doktor unvanını alır.

Atatürk Üniversitesi’nde asistanlığı döneminde doktora tezi, alanında Türkiye’de yapılmış önemli sosyolojik bilimsel çalışmalardan biridir. Sonra, kısmen Kürt gerçekliğini kapsayan, “Doğu Anadolu’nun Düzeni” adıyla bir kitap yayımlayınca, başta üniversitedeki çevresi olmak üzere, Kürtlerin yok olduğuna kendilerini inandırmış resmi ideoloji savunucuları, İsmail Beşikçi’ye saldırmaya başlar. “Prof.” ünvanlı hocalar onu şikâyet eder ve üniversiteden uzaklaştırırlar. “Sarı saçlı, mavi gözlü, Çorumlu, İskilipli İsmail Beşikçi, Kürtleri nereden çıkardın?” Gibilerinden…

Üniversite, bir torna tezgâhıdır. Aynı tezgâhtan aynı kalıptan insan çıkarmaya bakarlar. Aykırı bir durum olduğunda, torna otomatik olarak dışa fırlatır bunu. Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde sosyoloji asistanı iken aynı bölümde sosyoloji doçenti olan Orhan Türkdoğan tarafından, Marksist propaganda ve bölgecilik yaptığı gerekçesiyle ihbar edilen Dr. İsmail Beşikçi, 12 Mart 1971 döneminde sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanır ve üniversite ile ilişiği kesilir. 1974 affıyla cezaevinden çıkar, daha sonra Kürt sorununu işleyen düşüncelerinden ötürü yargılanır.

Kürt olmadığı halde Kürt sorunu üzerine haysiyetli bir ilim adamı ve tarafsız bir sosyolog olarak araştırmaları ve yazılarıyla tanınan Beşikçi, sekiz kez cezaevine girip çıkar ve yaşamının 17 yılını cezaevinde geçirir. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce 1979’da cezaevine girer ve 1987’de serbest bırakılır, ancak davalar bir türlü peşini bırakmaz. Bu davalardan giydiği hükümlerle 1999’a kadar tutuklu kalır. 1999 yılında yapılan sınırlı yasal düzenleme sonucu tahliye olduğunda hakkında toplam 100 yıl hapis ve 10 milyar lira para cezası verilmiştir. İsmail Beşikçi’nin yayımlanan 36 kitabından 32’si Türkiye’de yasaklanır. (DevamEdecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sakir Diclehan Arşivi