Şakir Diclehan yazdı | Kâğıthane'de Diyarbakır Tanıtım Günleri

Bir toplumun sosyal hayatı, sadece şehirlerine yansımakla kalmaz, ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkiler de hep şehirlerde yoğunlaşarak sürüp gider. Tarihi, mimari ve sosyal yapılar, çoğunlukla o şehirde yaşayanların inançlarına göre biçimlenmiştir.

Her şehrin bir ruhu vardır. Ruhunu yitiren şehir ve buna paralel olarak özünü yitiren uygarlık, artık maddi bir unsur olmaktan öteye gidememektedir. İnsanlar, kentlere bir kentli olarak gelmiyorlar, tam tersine kentlere sürülüyorlar. Bir sürgün hayatını yaşamaktadırlar o kentlerde… Giderek insanlardaki bezginlik, yılgınlık ve sürgünlük ruhu, kentleri de zehirlemekte ve öldürmektedir. Böylece kentlerin ruhu kirlenmekle kalmıyor, şehirler, şehir olmaktan çıkıyor.

İstanbul, adeta 81 şehrin bir özeti, bir panoraması ve bir Mahallesi gibidir. Son zamanlarda insanların kendi şehirlerine olan özlemlerini gidermek için günler ve bir takım etkinlikler düzenleniyor. Bu arada DİTAV (Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı İstanbul Şubesi) ile Kâğıthane Belediyesi tarafından müştereken düzenlenen Diyarbakır Tanıtım günleri çerçevesinde yazarlara da ayrılan bir bölümde Diyarbakır şehrinin kültürü de gündeme taşınmış bulunmaktadır. Bu etkinliğin mimarı Avukat Aydoğan Ahiakın'a teşekkür borçluyuz. Yöresel ürünler yanında Diyarbakır'ın ses sanatçılarını ve Diyarbakırlı yazarları da davet ederek bu etkinliğe adeta renk katmış ve değişik bir şekil almasına hizmet etmiştir.

İnsanlar, İstanbul'da geldikleri şehir, kasaba ve köylerinin özlemini çekmektedirler. İşte bu amaçla bir nebzecik da olsa bu tür etkinliklerle insanların özlemlerini giderilmeye çalışılmaktadır.

Pazar günü akşamına kadar (2, 3 ,4, 5 Ocak 2025) Kâğıthane Mesire Alanı'nda sürecek olan bu etkinlik çerçevesi içinde Diyarbakır'a gönül vermiş değerli yazarları Sayın İbrahim Halil Evirgen, Şefik Korkusuz, Şiirbaz Remzi Bulak ile ben acizane Dr. Şakir Diclehan, yazmış olduğumuz kitapları imzalamak için Kültür ve Düşünceye ayrılmış bölüm (stand)'ta sizleri beklemiş olacağız.

Hayat, sadece peynir, sucuk, ciğer ve yöresel ürünlerden ibaret değildir. Evet, bunlara da ihtiyaç vardır ve bunların orijinal ve gerçeğini bu etkinlik alanında bularak tatma zevkini yaşayacak ve satın alacaksınız. Biraz da buranın manevi iklimine seyahat ile kültür, kitap ve düşüncenin havasını teneffüs edelim ve İstanbul şehrinin kalabalığından, hay ve huyundan uzaklaşarak Şair Nedim'in dile getirdiği keyfi yaşayalım:

Görelim âb-ı hayât aktığın ejderhadan

Gidelim serv-i revânım yürü Sa'dâbâd'a

Geh varıp havz kenârında hıraman olalım

Geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayrân olalım

Gâh şarkı okuyup gâh gazel-hân olalım

Gidelim serv-i revânım yürü Sa'dâbâd'a

Nedim'in Sadabad dediği yer, Kâğıthane semtinden başka bir yer değildir.

NOT: Ulaşımı çok kolaydır. Gayrettepe Metrosuna binip Kâğıthane İstasyonunda inip karşınızda bu etkinlik alanını bulacak ve Nedim'in ruhunu şad eyleyeceksiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sakir Diclehan Arşivi