Telvin Kardeşlik Özkaya
Telvin Kardeşlik Özkaya yazdı: Yumuşak huylu olmak
İbni Mes’ûd’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.” (Tirmizî, Kıyâmet, 45)
Günümüzün bakış açısında kolaylık gösterip zorluk çıkarmayan insanlar saf, “hayır” diyemeyen en hafif tabirle zayıf karakterli olarak değerlendirilir. Oysa ki saflık, nezaket ve hakkaniyet arasında ince bir çizgi vardır. Müslümanın kolaylık sağlayan, iyiliksever, yumuşak başlı profili onun kandırılmaya müsait, meseleleri tahlil edemeyen, ahlaki sabiteleri olmayan, kim nereye savurursa o tarafa giden bir kimse olduğu anlamına asla gelmez. Hz. Peygamber (s.a.s)’in çizdiği Müslüman profilinde “bir delikten iki defa ısırılmayan” “uyanık” bir iyi niyetlilik vardır.
İslamiyetin temel taşlarından olan ümmet olma bilinci bütün bu ahlaki unsurları beraberinde bulundurmalıdır. Ünlü dilbilimci Râgıb el-İsfahânî ümmet kelimesini “aynı dine inanma, aynı zamanda yaşama veya aynı mekânda bulunma gibi önemli bir unsurda toplanan gruplar” diye açıklamıştır. Aynı dinin, aynı zamanın, aynı mekânın sakini Müslümanlar, ümmet olma, yekdiğerine yardımcı ve kolaylaştırıcı, bir vücudun farklı azaları olarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmelidir.
Nezaket ve zarafet üzere en güzel ahlakî vasıfların kendisinde toplandığı eşsiz insan Hz. Muhammed (s.a.s), güzel huylu olmaya ve kardeşlik bilinciyle hareket etmeye o kadar ehemmiyet vermiştir ki farklı vesilelerle birçok defa bu hususları vurgulamıştır.
“İyi huylu olanlarınız, içinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimselerdir.” (Tirmizî, Birr 71)
“Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, sırt dönmeyiniz, kin tutmayınız, ve hased etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz.” (Buhârî, Edeb 57, 58, 62)
“Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz.” (Tirmizî, Kıyâmet 42.)
Abdullah b. Ömer, Resûlullah’ın hiçbir zaman kırıcı davranmadığını belirttikten sonra, “Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır” buyurduğunu ifade eder. (Buhârî, “Edeb”, 39)
Güzel ahlakın dinimizdeki bu ehemmiyeti İslam literatüründe de ahlaka dair müstakil eserlerin yazılmasını veya eserlerde ahlaka dair başlıklara yer verilmesini sağlamıştır.
Ahlâk kitaplarında, ülfet, muhabbet, dostluk, âdâb-ı muâşeret, ailevi ve ictimaî ahlak, yeme içme, ziyaret, komşuluk, konuşma, seyahat gibi gündelik hayatla ilgili güzel davranışlara dahi yer verilmiştir. İbnü’l-Mukaffa el-Edebü’l-kebîr ve el-Edebü’ṣ-ṣağir, Mâverdî Edebü’d-dünyâ ve’d-dîn, İmam Gazzâlî İḥyâu ʿulûmi’d-dîn, Nasîrüddîn-i Tûsî Ahlâḳ-ı Nâṣırî, Kınalızâde Ali Efendi’nin Ahlâk-ı Alâî güzel ahlâkı ele alan başlıca eserlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.