
Mehmet Sebih Altun
Yarınlara bırakılanlar
Yarınlara; Ölüme terkedilmiş bir insanlık,
Yok olmaya mahkum edilmiş bir sevgi,
Ne idüğü belirsiz bir yaşam ve umutsuz bir gelecek bırakılıyor.
Bugün ise; son demlerinin yaşandığı hatta kaybolmaya yüz tutmuş sadece terimlerde kalan akrabalık ve komşuluk ilişkileri,
Kin, kıskançlık, dengesiz özgürlük ve nefretin tavan yaptığı bir jenerasyon,
Birbirine yaşam hakkı bile tanımayan bir siyasi, ideolojik tavır,
Birbirlerinin siyasi düşüncesine tahammül edemeyen yurttaşlık olgusu,
Kutsal kitaplardan ( manalarından) yoksun yaşanılan ve aktarılan bir din,
Gerçek değil işine geldiği gibi kendi öz menfaatlerini gözeten bir inanç anlayişi,
Ruhu beslemeyi bırakın tam manasıyla çürüten asılsız ilim ve bilgiler,
Zevk-î ve keyfî gözeten, orantısız ve kontrolsüz enformasyon,
Neye hizmet ettiği belirsiz medya,
İnsanların birbirinden soğumasını sağlayan kıskançlık ve çekememezlik,
Bekrauntu kültürün beşiği olan ama kültürden bihaber bir nesil ,
Kitap okumadan, araştırmadan, öğrenmeden her şeyi bildiğini zanneden sözde bilginler,
Evveliyatını yanlış öğrenen, geleceğini şansa bırakan çocukluk,
Bal ayı süresi kadar evli kalan sıkılıp boşanan evliliklerin çoğaldığı bir aile yapısı,
Doyumsuz ve herşeye sahip olmak isteyen açgözlü kapitalist sermaye,
Şükretmeyi Allah'tan geldiğine değilde, hakkı yenilerek verilene razı olmanın farzı olarak dayatan bir anlayış,
Çalışmadan kolay kazanmanın yolunu arayan uyanık tayfaları,
Faizi hayatin içine olmazsa olmaz olarak dayatan sözde yardımcı, aslı resmi tefeci bankalar,
Güzel sözlerin yerini küfürlerin aldığı sokak başı varoşların bekçileri,
Her şeyi yok edip sonrasında onu yaşatmak için herkesi ezip geçen kindarlar ve dini sözleri telaffuz ederek dini yaşadığını zanneden dindarlara dönen bir dönemden geçiyoruz.
Ne bugün ışık veriyor ne de yarınlar umut veriyor .
Nasıl olacak bilmiyorum .
Bir çözümü olmalı.
Bugünü bu hâliyle batırmalı güneş, yarına insan için bir daha doğmalı. Tutmalı gençlerin ellerinden, okşamalı yaşama susamış çocukların duyguları.
Birlikte bütün dünyayı paylaşacağımız herkesin eşit değerlerde yaşadığı bir yaşama modeli inşaa etmeli.
Dünya da var olan bütün insanların bütün dünyanın nimetlerinden faydalanmaya hakkı vardır. Bunu kabul etmek gerek.
Silahla zorla elde edilerek ve dünyayı önce kıtalara sonra ülkelere ayırarak diğer insanları bundan mahrum bırakan yeryüzü bölünemeyecek kadar kutsaldır.
Aynı şekilde bütün varlıklardan üstün olarak yaratılan nihayetsiz bir yeteneğe sahip bütün insanlık ta kutsaldır.
Barış ve huzur içinde insanca yaşanabilecek bir dünya dileğiyle.
Esen kalın
Mehmet Sebih Altun yazdı: Sıfatların Tutsaklığı
03 Ekim 2025 Cuma 09:22Mehmet Sebih Altun Nivîsand; Stranên Dil û Welat
11 Eylül 2025 Perşembe 00:01Mehmet Sebih Altun yazdı: Babama Mektup
10 Eylül 2025 Çarşamba 13:56M. Sebih Altın Yazdı; Zamanın Nabzında İnsan
21 Ağustos 2025 Perşembe 07:05Mehmet Sebih Altun yazdı: Bismil, Kortiktepe ve Turizm
31 Temmuz 2025 Perşembe 07:12Mehmet Sebih Altun yazdı| Bismil: toprağın hafızası, insanlığın kalbi
28 Temmuz 2025 Pazartesi 18:48Mehmet Sebih Altun yazdı; Yalnızlığın Çığlıkları
14 Ocak 2025 Salı 07:56Mehmet Sebih Altun yazdı | Normalize Edilen Yaşam Normları
11 Aralık 2024 Çarşamba 18:25Mehmet Sebih Altun yazdı: Güneşten Damlalar
22 Ekim 2023 Pazar 13:19Kırgın Düşler Ülkesi
06 Ağustos 2023 Pazar 10:27




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.