
Sakir Diclehan
Şakir Diclehan yazdı: Mehmet Akif'te medeniyet algısı
Büyük sanatkârlar, yaşadıkları çağı esaslı bir şekilde tahlil ettikleri gibi gelecek için de çoğu zaman ışık tutmuş ve aydınlatmış insanlardır. Bir milletin kültür ve sosyal hayatının, bir anda değişmesi mümkün değildir. Aşamalı olarak ve derece derece değişmeye yüz tutan düşünceler, ancak büyük sanatkârların ortaya çıkışıyla güç bulup yayılabilmiştir.
Gerçek anlamdaki sanatkâr ve şair, öncülük eden, çığır açan, yol gösteren ve eskimiş gibi gözüken değerlere dirilik veren kimsedir. Bir sanat adamının kişiliği, herkesten başka olmasında veya diğer bir ifadeyle bir olmasındadır. Düşünüp te söyleyemediğimiz, duyup ta ifade edemediklerimizi dile getiren sanatkârların kendilerine özgü söyleyiş tarzları vardır ki, onlarda her insan kendini bulabilmektedir. İnsanların duygularına tercüman olan ve göçmen kuşlar gibi baharla gelen sanatkâr, zaman ve mekânı en iyi değerlendirebilen kişidir.
Büyük insanlar, yalnız yazmazlar. Yazdıklarını yazmadan önce yaşarlar, yazdıktan sonra da yaşarlar. Hazır okuyucuların kölesi de değildir bu tür kalem sahipleri sanatkârlar.
Doğu dünyasının gerçek kalemleri, Dicle'nin, Fırat'ın, Sakarya'nın, Nil'in, hüzün ve keder duygularıyla dolu, sanat ve düşünce yeniliğinin çilesini çekmiş, gelen ve gidenin övgü ve yergisini bir şöhret besini gibi sömüren devlet keneleri de değildirler.
Birikim, bilgi, donanım ve inanç gücüyle kalem oynatan Mehmet Akif, gerçek bir sanatkâr ve cesur bir şair olarak bunlardan biri, hatta başında gelenidir. Gençliğinden başlayarak hayatının ilerleyen zamanlarında İslam'ın yeniden diriliş ve uyanışını, kendine dert ve mesele edinerek ortaya çıkmış ve kalem oynatmıştır.
Büyük insanlar, yalnız yazmazlar. Yazdıklarını yazmadan önce yaşarlar, yazdıktan sonra da yaşarlar. Hazır okuyucuların kölesi de değildir bu tür kalem sahipleri sanatkârlar.
Doğu dünyasının gerçek kalemleri, Dicle'nin, Fırat'ın, Sakarya'nın, Nil'in, hüzün ve keder duygularıyla dolu, sanat ve düşünce yeniliğinin çilesini çekmiş, gelen ve gidenin övgü ve yergisini bir şöhret besini gibi sömüren devlet keneleri de değildirler.
Birikim, bilgi, donanım ve inanç gücüyle kalem oynatan Mehmet Akif, gerçek bir sanatkâr ve cesur bir şair olarak bunlardan biri, hatta başında gelenidir. Gençliğinden başlayarak hayatının ilerleyen zamanlarına kadar İslam'ın yeniden diriliş ve uyanışını, kendine dert ve mesele edinerek ortaya çıkmış ve kalem oynatmıştır.
Şakir Diclehan yazdı | Kâğıthane'de Diyarbakır Tanıtım Günleri
05 Ocak 2025 Pazar 00:48Şakir Diclehan yazdı: Urfalı türkücüyü mü, yoksa felsefeciyi mi tercih edecek?
16 Temmuz 2024 Salı 00:40Şakir Diclehan yazdı: Göklere çekilen Müslamanlık
08 Temmuz 2024 Pazartesi 00:05Şakir Diclehan yazdı: Üstad Sezai Karakoç’u sevenlerin dikkatine (1)
30 Mayıs 2024 Perşembe 00:40Şakir Diclehan yazdı: Tarikatların geldiği nokta…– I
22 Mayıs 2024 Çarşamba 00:00Şakir Diclehan yazdı: Bir Kültür Adamının Vefatı: İhsan Işık
09 Nisan 2024 Salı 00:10Şakir Diclehan yazdı: Sezai Karakoç’a ait olmayan düşünce ve parçalar
03 Nisan 2024 Çarşamba 00:20Şakir Diclehan yazdı: Belediye seçimleri ve örnek bir başkan: Prof. Dr. Ahmet bilgin - 2
29 Mart 2024 Cuma 00:20Şakir Diclehan yazdı: Belediye seçimleri ve örnek bir başkan: Prof. Dr. Ahmet bilgin - 1
28 Mart 2024 Perşembe 00:20Şakir Diclehan yazdı: Derin Devletin İşleri: Ramazan'ın Ortadan Kaldırılması II
18 Mart 2024 Pazartesi 18:04




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.