Mesut Çokur yazdı: Gurbetin divanesi

Hatırlar mısınız bilmem. Bu topraklarda sevda üstüne yakılan ağıtlar hasret, özlem ve GURBET üçgeninde sürüp gider. Sevgiliye duyulan her bir his bu üçgende harmanlanıp gelir meydana. Yiğit yüreklerin kalplerini koydukları er meydanına. Bir de öyle bir GURBET var ki başına denizin, güneşin ve kırların renginde kafesler takıp bir parmak umutla doyurmaya çalışır aşıkları. Bir tutam saçıyla hasretlikleri siler ama hasretlik çekenler gözükmesin diye uğraşır özlem bitiren saçlarını. Kapattırır gerisin geriye gökkuşağı renginde kafesiyle özlem duyduğu umutlarını. Eski ezgilere açtır kulakları. MESUT eder bu isteğiyle mutsuz olanları. Bir de gülüş ekler yüzüne pek müstesna. Gülüş dediğime bakmayın. Kavgaları bitirip barış getirme ihtimali olan bir tebessüm. Ancak korkuların üzerine büyümesi imkan dahilinde olan cennetin ayak izleriyle bezeli kocaman gözleri. Renk belirtmek ne mümkün? Rabbil alemin yarattığı her varlığının renginden bir pare eklemiş. Hem ala hem de alâ gözleri. Güçlük çıkarmaktan uzak olduğu içindir yaka işlemesi. İlmek ilmek işlediği yakalar bir araya gelir onun sayesinde. Işık gizler ellerinin gölgesinde. Öyle ki anlatılması imkansız olabilirliği inanılası. Neden çiçek açmasın ki çorak arazilerde dedirtiyor her günün sabahında. Yaşanması ihtimal olan herşey onun iki dudağının arasında. Cehennemin odu gizlenmiş Mescid-i Nebevi yeşili kafesinde. O dudaklar ki yaklaştıkça taş fırında pişen akşam ezanına nazır Ramazan pideleri gibi hayallere yadigâr. O ateşte yanmak isteyen bu acize o da yardım eder mi? Söndürmek için su değil odu için odun olmaya, onun dışındaki herşeye muhtaç kalmaya, bu dünyada yaşanması mümkün tüm acıları sırtlamaya ve onun gözlerinde canlı kalıp diğer tüm gözlerde kararmaya geliyorum. Yüreği sığınması en güvenli liman, saygısı el pençe divan ve yükü de Kaf dağındaki duman zerresi. Bu gönlün çilingiri, sultanı, nar tanesi. Acaba bu nara yar olmaya o da evet der mi? Bu yürek o elleri kavramaya yeter mi?

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Çokur Arşivi