Dr. Veysi Ülgen yazdı: Adaleti yarına bırakırken

bir portrenin hüznüydü

duvarda ki meçhul siluet

kimdir diye sordu

zulme durgun duvarlara

bir devrimci

bir baba

bir barış elçisi

diye seslendi

zulme yorgun duvarlar

bir tahir elçi tanırdı

ki sevdiği kenti

korumaya giderken

naklen vurulan

bir barış kavgacısı

bir sakin serüvenci

ve merhametli bir avukat

bir de ben tanırdım

yirmisinde hapisteyken

gözleriyle sitem demişti

ve sonra ne zaman

bir barış annesiyle

karşılaşsam

o sitemi okurdum

adalet diyen gözlerinde

tahir elçi bilirdi

ben bilirdim

belki herkes bilirdi

diyarbakır zindanlarında

yanmış ayaklarıyla

basarken keskin betona

kavgaydı çıplak bedeni

sitemdi sözleri

kaçamaktı gülüşleri

şiirli ve türkülüydü

hapishane duvarına

çizilen efsuni silüeti

sonra zindan anıları

ve aldatılmışlık

ve adaletsizlik

ille de hafızasızlık

derken yüreği durdu

oysa gülüyordu hala

sitemi bana

adaleti yarına

tahir’e bırakırken

bir daha

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi Ülgen Arşivi