Fatime Kartı
Dünya ve ahiret sermayemiz: Aile
Bir miktar sermayemiz olsa, bunu en karlı şekilde değerlendirmek ve artırmak isteriz hiç şüphesiz. Altın, gayrı menkul, döviz, borsa... Düşünür taşınır günün şartlarına göre en risksiz ve en karlı olanı tercih ederiz.
Şurası gerçek ki dünya hayatında çeşitli yatırımlar yapıyoruz. Ne zaman sonlanacağı belli olmayan kısacık dünyamızı garanti altına almak istememiz çok doğal, mantıklı ve insani. Hal böyle olunca sonsuzluğa iman eden insanların, şu soruyu sormaları zaruri hale gelir. Geleceğini düşünmeden zenginlikleri çarçur ederek yaşamak ahmaklık ise, aynı zenginlikleri ebediyeti hesaba katmadan sadece dünya hayatına harcamak daha büyük bir ahmaklık olmaz mı? Bu dünyada birikim yapmaya ihtiyaç olduğu gibi ahirete de yatırım yapmaya ihtiyaç olduğunu, öte dünyaya iman eden herkes bilir bilmesine de iş pratiğe gelince tökezler. Rabbimiz her an bu hakikatin farkında olup bu doğrultuda yaşayalım diye kendilerine verilen sermayeyi dünyada tüketerek iflas edenlerin durumunu resmeder.
“İnkâr edenler ateşin başına getirilince, “Size ait iyi ve güzel şeyleri dünya hayatınızda tükettiniz ve onlardan yararlandınız, şimdi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamanız ve yoldan çıkmanıza karşılık olarak aşağılayıcı cezayı çekeceksiniz!” denilecektir.” (Ahkaf/20)
Bütün güzellikler ve imkânlar dünyada ve dünya için harcanmış, kullanılmış ve tüketilmiş, ahirete hiçbir yatırım yapılmamıştır. Dünya zenginleri iflkas etmiş, ezilenler, zulme uğrayanlar güçlü hale gelirken, zalimler güçsüz ve zelil olmuşlardır. Nihayetinde melekler bu acı gerçeği onlara ifade etmektedirler ama artık önlem almak zamanı bitmiş, iş işten geçmiş, sermaye sıfırlanmıştır.
Birde Rabbimizin yatırımla ilgili şu sözlerine kulak verelim.
“Nefsânî arzulara, (özellikle) kadınlara (karşı cins), oğullara (güç ve iktidar), yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, soylu atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere düşkünlük insanlara çekici kılınmıştır. İşte bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah’ın katındadır. De ki: Size bunlardan daha iyisini haber vereyim mi? Takvâ sahipleri için rableri katında, altlarından ırmaklar akan, ebediyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını eksiksiz görmektedir.” (Al-i İmran/14,15)
“Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; kalıcı olan iyi davranışlar ise rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (Kehf/110)
“Dünya hayatı bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince işte asıl yaşam budur” (Akebut/64) Hakiki zannettiğimiz oyuncaklarımızı asılları ile değiştirmeye davettir bu.
Bize verilen her türlü nimet, sermayemizi teşkil ettiği gibi ailemiz ve çocuklarımız bu sermayeler arasında çok önemli bir yerdedir. Hz. Peygamber (S.A.V)’in şehadetiyle evlat, anne babanın amel defterinin açık kalmasına vesiledir. Hayırlı bir evlat yetiştireceksiniz ve ondan devam eden zürriyetiniz var oldukça, bu salih insanlardan sadır olacak her iyi amele ortak olacaksınız. İşte akıllı insanların yapacağı yatırım!
Lakin yatırım deyince genellikle dünyevi olan akıllara geliyor. Bu, durum ahiret odaklı yaşamadığımızdan ve seküler düşüncenin bize hakim olmasından mı kaynaklanıyor ne dersiniz?
Haftaya aynı konuya devam edelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.