Dersim denince; Palavra meydanı ve Sewuşen

Dersim denince; Palavra meydanı ve Sewuşen
Dersim denince akla, tarihi, dini ve doğal zenginlikleri ile Munzur nehri, Düzgün Baba ziyaretgâhı, Munzur sıradağları, Gözeler, Peri suyu gibi yerler gelir. Ancak Dersim, Palavra Meydanı ve halk arasında "evliya" diye anılan, 1994 yılında ise şizofren biri tarafından sokakta yatarken kafasına taşla vurularak öldürülen, öldürüldükten sonra heykeli dikilen Sewuşen ile de anılır. İşte Şewuşen'in Hikayesi...

YENİGÜN HABER – Dersim'de Palavra Meydanı, 1970'lerde özellikle gençlerin fikir sohbetlerinde bulunduğu, Avrupa'da ve Latin Amerika'da yayılan öğrenci hareketleri ve devrimci hareketler sonrasında inandıkları örgüt ya da hareketlerin propagandasını yaptığı, birbirleriyle tartışarak düşüncelerini öne çıkarmaya çalıştığı bir açık hava platformuydu sanki. O tarihte Türkiye'de bulunan sol örgütlerin hemen tamamına yakını, burada düşüncelerini dile getirir, tartışır, propagandasını yapar, fikrini öne çıkarmaya çalışırdı. Aralarında ne kavga, ne çatışma olurdu. Herkes, şiddete başvurmadan düşüncesini rahatlıkla anlatabilirdi.

Palavra meydanı ismi nasıl oluştu?

Rivayete göre, 1970'l yıllarda bu meydanda hemen hemen her gün gençliğin ülke ve dünya sorunları üzerine yapmış olduğu tartışmalara tanık olan oradan geçen bir kadın, yanındaki eşine, "Bunlar ne neyi tartışıyorlar" diye sormuş. Yanındaki eşi de "Palavra konuşuyorlar" demiş. Ve zamanla bu meydanın ismi halk arasında Palavra Meydanı olarak kalmış.

Dersimli yazar Hıdır Eren Çelik, bir makalesinde "Adı Palavra olsa da, orada söylenen her söz, yaşanılan her şey, hayat kadar ciddiydi" diyerek şunları yazar: "1970’li yılların Dersim’inde gençlik; siyasetle, umutla ve devrim düşleriyle yoğrulmuştu. Şehrin kalbinde, Cumhuriyet Meydanı diye bilinen bir yer vardı ki, yaşlılarımız oraya Palavra Meydanı derdi.

Kim bu ismi ilk koydu, kim dilimize doladı, kim bilir? Bildiğimiz tek şey, 1970’lerin ortalarından itibaren bu adla anıldığıydı.

Meydan aslında öyle büyük bir yer değildi. Belediye binasının karşısında, sıra sıra dükkânların uzandığı bir caddeden ibaretti. Bugün orada bir insan hakları heykeli yükseliyor ama o zamanlar meydanın ortası bomboştu; sadece biz vardık - gençlik, umut ve devrim hayalleriyle.

O yıllarda Palavra Meydanı, bir tür ayaküstü siyaset akademisiydi... Akşamüstü güneş Munzur Dağları’nın ardına inerken biz liseliler, siyasi örgütlerden abilerimizle birlikte meydanı bir uçtan bir uca turlardık...

Sonra Belediye Parkı’nın çay bahçesinde buluşur, masa masa oturur, devrimi konuşurduk. Gün batımında geleceği planlardık. Munzur’un suyunda umutlarımızı büyüterek uzak toprakları sulardık... Meydan küçüktü belki ama hayallerimizde kurduğumuz dünya büyüktü... Fikirler çarpışırdı ama aramızdaki bağ hep sıcaktı, dostçaydı, kardeşçeydi. Biz, kendi geleceğimizi orada kurduğumuza inanırdık... Zaman geçtikçe hayat bizi dağıttı... Hayal ettiğimiz devrim gelmedi, devrimi yaşamadık. Belki hayallerimiz yarım kaldı ama Palavra Meydanı bizimle yaşamaya devam ediyor, bir kuşağın yüreğinde, bir şehrin belleğinde..."

palavrameydani-seyusen.jpg

Birçok tabelada ayın isim var

Dersim'de Belediyenin ya da Valiliğin resmi kayıtlarında Palavra Meydanı diye bir yer yazmaz. Ancak günümüzde bile Palavra Meydanı üzerindeki ve yanındaki birçok bakkal, çay ocağı, büfe, Tekel bayisi gibi esnafların tabelalarında "Palavra" diye yazar. Bu meydanda İlkbahar ve Sonbahar aylarında Dersim ve köylerinde yetişen doğal sebze, meyve, kuru yemiş ve bitkiler satılır. Meydan etrafındaki kıraathane ve çay ocaklarında eskiden olduğu gibi yine ülke sorunları tartışılmaya devam eder.

'Deli-Evliya' Sewuşen

Dersim'de Palavra Meydanı kadar ünlü olan bir yer de, hemen meydanın bitişiğinde bulunan Sewuşen heykelidir.

Dersim merkezde Pir Sultan, Seyid Rıza'nın dışında heykeli bulunan üçüncü kişidir. Asıl adı Hüseyin Tatar'dır. Ama "Seyid" soyundan geldiği söylenir. Halk arasında Seyid Hüseyin, Seyid Vuşeyn diye çağrılır. Zamanla, bu ismin kısaltması olarak "Sewuşen" diye belleklere yerleşir. Halk arasında anlatılanlara göre, 1930 yılında Mazgirt'in Aktuluk köyüne bağlı Beydamı mezrasında doğan Sewuşen, Dersim'de 1938 olaylarına tanık olmuş. Kaldığı mezra bombalanmış ve bu nedenden dolayı kapalı yerlerde kalmaktan hep kaçmış. 1950'lere kadar taş duvar ustalığı gibi işlerde çalışmış. İddiaya göre, askerlikten dönüşte eşinin bir başkasıyla olduğunu öğrenince köyünü terk edip kendini yollara vurmuş. Yaşadığı dönemde Dersim'de çoğu insanı ismiyle bilen Sewuşen, kimseden para istemez, kimseyi rahatsız etmez, acıktığı zaman dilediği lokantaya gider ve masaya oturup yemeğini yedikten sonra çıkarmış. Lokanta sahipleri ise bırakın onu kovmayı, Sewuşen'in mekânlarına gelmesinden onur duyar, onun gelişinin mekâna bereket katacağına inanırdı.

palavrameydani-seyusen-2jpg.jpg

Hiç bir esnaf onu geri çevirmezdi, uğradığı herhangi bir bakkal, herhangi bir lokanta onu seve seve içeri buyur eder ve ikramda bulunurdu.

Her zaman takım elbiseli ve kravatlı olarak gezen Sewuşen, izbe yerlerde, sokaklarda yatardı. Ama her zaman böyle temiz takım elbise ve temiz kravatla nasıl dolaştığı hep merak konusu olurdu.

Cenazesine on binlerce kişi katıldı

Halk arasında sevilen ve kimseye zararı olmayan, "Evliya, Ermiş, Veli" diye anılan Sewuşen, 1994 yılında dışarıdan gelen ve Dersim'de öğretmenlik yapan şizofren biri tarafından, sokakta uyurken başına taşla vurularak öldürüldü. Sewuşen'in sonraki gün yapılan cenaze törenine ise Dersim merkez ve ilçelerden on binlerce kişi katılarak bu "Evliya"yı son yolculuğuna uğurladı. Bir sonraki yıl, dönemin Belediye Başkanı Mazlum Arslan ve Milletvekili Kamer Genç'in katkılarıyla Palavra Meydanı'nın hemen yanına elinde sigara içerken halini gösteren heykeli yapıldı. Heykelin açılış törenine ise Vali ve devlet erkânı da katıldı. Günümüzde Palavra Meydanı'nı ve Sewuşen'i duyan yabancılar Dersim'e geldiğinde mutlaka Palavra Meydanı'nı ziyaret ederek buradan alışveriş yapar ve meydanın yanındaki Sewuşen heykelinin fotoğrafını çekerek onu anmayı ihmal etmez.

Kaynak:AHMET SÜNBÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.