Fatime Kartı
Fatime Kartı yazdı: FİLİSTİN UMUTTUR
Bir halk düşünün ki Toprakları, kadınları, çocukları, insanları, tüm varlıkları işgal edilmek hatta yok edilmek üzere inceden inceye bir plan yapılmış. Bu planı uygulamaya koymak için her türlü yalan, entrika oyun devreye sokulmuş. Dünyanın iplerini elinde tutan şer güçleri ile ittifak edilmiş. Ama bütün bunlara rağmen bu halk zalimlere asla boyun eğmemiş hak uğruna bedel ödemekten geri durmamış...
Müslümanlara reva görülen mezalim sadece bu günün müstekbirlerinin karakteri değildir. Bunu Kur’an bize defaetle söylüyor. İlk peygamber hz. Ademden bu güne... Hak- batıl mücadelesi devam ediyor ve edecek kıyamete kadar.. Ne zalim zulmünden, ne de inananlar hak uğruna mücadelelerindenden asla vaz geçmeyecekler.
Habil ve kabilden başlattı Rabbimiz bunun örneklerini sunmaya. Allah’ın örnek olarak sunduğu hak temsilcileri bu zulümler karşısında ne yaptı acaba. İşte can alıcı soru!.. Allah’ın yardımı gelmiyor diyerek Allaha karşı zanda mı bulundular, ümitsizliğe kapılıp teslim mi oldular, pes mi ettiler, mücadeleyi mi bıraktılar... Hayır hayır, binlerce kez hayır!.. Ne sayıca azlıkları ne de imkansızlıkları bir lahza olsun Allah’a olan güvenlerinde sarsılma oluşturmadı.
İşte! Hakkın temsilcisi Atamız hz. İbrahim’in Nemrut ve avanesi tarafından uğradığı zulüm karşısında yılmadan, usanmadan ye’se kapılmadan gösterdiği metanet.
İşte Hz Musa! Şahsiyetini kaybeden, özünden uzaklaşan köleleşen bedenler ve zihniyetlerin zulme ve zalime direnç gösterecek aşamaya getiriliş hikayesinin sembolü.
İşre Ashab-ı Uhdud! Zalimlerin kahkahaları eşliğinde ateş dolu çukurlara diri diri atılmak pahasına haktan vaz geçmeyen kahramanların hikayesi
İşte! İşte son peygamber ve ona inananların Mekke aristokrasisinin zulümlerine karşı kahramanca direnişleri...
Ve bu gün.. Yetmiş yıldır dünya müstekbirlerine karşı direnç gösteren Filistin halkı tıpkı öncülleri gibi imanlarını azık yaparak direndiler, direniyorlar ve biz buna şahitlik ediyoruz. Evet! Şahitlik ediyoruz ki Filistinli kardeşlerimiz yetmiş yıldır zulme sessiz kalmadı yılmadı vaadinden dönmediler. Ne Allah’a olan güvenlerini ne de zafere olan ümitlerini kaybetmediler. Onlar, Allah’a tam bir teslimiyet ve güven içerisinde sabrı ve tevekkülü kuşanarak mücadeleye devam ettiler. Öldüler, öldürüldüler, sakat kaldılar, mal evlat ve canlarını kaybettiler ama imanlarını, Allah’a güvenlerini, hak yolda mücadelelerini kaybetmediler. Kahraman Filistin evlatları bunca mezalim içerisinde ümitlerini kaybetmezken bizler nasıl ümitsiz olabiliriz?..
Şunu bilelim ki Allah’a olan güvenini kaybedenler, ilelebet yenilgiye mahkümdurlar. Düşman da bunu çok iyi biliyor. O yüzden bizi ümitsizliğe sevk etmek için kendini, kendi gücünü şişiriyor. Onlar da kendilerinin aşağılık olduklarını biliyorlar. Aşağılık komplekslerinin üstünü örtmek için bu zulümlerini artırıyorlar. İnananların üstünlüğünün de farkındadırlar. O yüzden inananlara göz açtırmamak için her yola baş vuruyorlar. Malımız var, demir kubbemiz var, silahlarımız, bombalarımız var o halde güçlüyüz hatta haklıyız vehmine kapılıyorlar. Oysa onların zayıflıklarını şöyle deşifre ediyor Rabbimiz “Onlar tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar. “...Onlar korkudan ödleri patlayan, ödlek bir kavimdir”. Rabbimiz buna karşılık inananların üstünlüğünü ilan ediyor. ? Ey batıyı batının kof gücünü gözünde büyüten Müslümanlar iyi dinleyin! “...İnanıyorsanız üstünsünüz” buyuruyor Rabbimiz. Üstün olmanın, ölçüsü olarak imanı işaret ediyor. Çünkü iman güçtür. Çünkü iman imkandır, Çünkü iman ümitsizliğe kapılmamaktır. Çünkü iman en karanlık anda bile umut ışığı olduğunu bilmektir.
Ne acıdır ki kafirin mal üstünlüğü bizi yanılttı da imanımızı az gördük. Onlara imrenir olduk. Onlara öykünür olduk. İmanımızı o kadar yıprattık ki bizi üstün kılmaya kafi gelmedi. Üstünlüğü Allahsız kafirler gibi güç ve parada arar olduk. Oysa Allah bizi buna karşı uyarmıştı “Onların mal ve evlatları senin gözünü kamaştırmasın, onlara imrendirmesin...” Demişti.
Bu uyarılara kulak tıkayınca Erhamurrahimin olan Rabbimiz bizi bu gaflet uykusundan Filistinli kardeşlerimizin mübarek şehadet kanları ile uyandıracak gibi görünüyor. Filistin’i ayna kıldı bize Rabbimiz. Filistin aynasında kendimizi gördük. Eksikliklerimizi gördük. Parçalanmışlığımızı gördük, bir araya getirecek bizi aynamız. Gerçek imanın nasıl bir güç olduğunu gördük her gün... Annelerin iman gücü ile çocuklarının parçalanmış bedenlerine sarılışına, hamd ederek Allah’a ısmarladıklarına şahit olduk. Ashabın gıpta ile okuduğumuz hikayelerinin benzerlerini yaşar olduk. Gerçek imana sahip olan bir insanın dünyaya meydan okuyabileceğine tanık etti bizi Filistin.
Filistin, zayıf mü’minleri dünyanın süper güçlerine galip getireceğine de şahit edecektir bizi.
“İmandır o cevher ki İlahi ne büyüktür. İmansız paslı yürek sinede yüktür”
Neden Allah Müslümanlara yardım etmiyor diyen cahil ve gafillere Rabbimizin verdiği cevabı da daha iyi kavrar olduk Filistin aynamızda “Yoksa siz, sizden önce geçenlerin başlarına gelenin benzeri sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine darlık ve sıkıntı içerisine düştüler ki, peygamber ile yanındakiler "Allah'ın yardımı acaba ne zaman?" diyecek aşamaya geldiler. Dikkat! Şunu bilin ki, Allah'ın yardımı yakındır.” Yeterki imanımızda sarsılma olmasın, Allah’a güvenimizde pürüz oluşmasın... Çünkü iman pazarlık kabul etmez. İman ettim, o halde Allah bana yardım etmek zorundadır diyenlerin iman pazarlıklı imandır. “Sen Allah’ı o zalimlerin yaptıklarından gafil zannetme” buyuran Rabbimizin sözlerine güvendir gerçek iman.
Yahudi siyonistler ve yardımcılarının yaktıkları bu ateş mutlaka sönecektir. Elbette Filistin kurtulacaktır. Bize düşen umut içerisinde elimizden geleni yapmaktır. İnancımız bize çok şey yapmayı değil, elimizden geleni yapmayı yüklüyor. Umudunu kaybedenler geleceğini kaybederler.
Unutmayalım! Filistin umutsuzluk değil umuttur. Yeşermeyi bekleyen tohumdur. Bu tohumu umut içerisinde gösterdiğimiz çabalar yeşertecektir. Akan kan ve göz yaşlarının o tohumları büyütmesi yakındır Allah’ın izniyle...
“...Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.