.. /Yine her zamanki gibi kahvehaneden içeri girerek tek başına bir masaya kuruldu. Garsona seslenerek bir çay söyledi, ardından Parlament sigarası paketini adeta herkesin gözüne sokarak masanın üzerine bıraktı.

Çayını yudumlarken göz göze geldik. Gülerek:

--Hocaaa gel bir çay ısmarliyım! dedi. Elimdeki gazeteyi bırakıp masasına gittim. Çaylarımızı içtikten sonra ben elimi cebime atıp tütün tabakamı çıkarıp sigara sararken gülmeye başladı:

--Yahu hoca walla yakıştıramadım sana, sen tütüne mi düştün? dedi.

--İmkanım bu kadara yetiyor.. dedim..

--Walla hoca ben tütün içemem, dünyaya bir kez geliyoruz, en kalitelisini içerim, dedi.

--Allah daha çok versin! dedim. Senin durumun iyidir, sana ayak uyduramam, hani bir söz vardır bilirsin, "Tavuk, Kaza bakarsa g.tü yırtılır" dedim.

O, kendi sigarasından, ben kendi sigaramdan birer tane yaktık. Sohbetimiz sürerken dikkatlice içtiği sigaraya baktım Parlament değildi, hazır tekel tütünü olduğunu hemen anlamıştım. Bir ara boşluğuna gelince masaya koyduğu Paketi kaparak baktım, boş Parlament kutusuna sarılı tekel tütününü koymuş Parlament diye hava atıyormuş meğer..

Ben de kahkaha atarak, "Tew tew tew! qulla tehzi tembur dıxwazi" (Way way way! Kıçı açıkta, saz ister) dedim.

Hey yavrum hey, herkes g.tündeki yamayı gizlemeye çalışıyor. Eee.. böyle iktidara böyle insanlar…