
Mehmet Sebih Altun
Mehmet Sebih Altun Yazdı: Gelmeyen Geleceğe Ağıtlar
Biter bir gün diye diye bitirilen günler, maziyi hatırlatan yegane anılar olarak kaldı geçmişimizde.
Biten günlerimizi de arar olduk. Gelmesini beklediğimiz güzel günler geçmişimizden farksızdı.
Bunu çok geç anladık.
Hep yaşamadığımız yarınlara ağladık. Onlar için yaşadık. Onlar için mücadele ettik. Ulaşılması bile belli olmayan zamanlar için hayaller kurduk.
Belirsiz yarınlar için tedirgin olduk.
Hatta korktuk.
Endişelendik.
Bugünden yarınların acısını çekmeye başladık.
Sabrımızı tükettik.
Umutsuzluğa kapıldık.
Bugünlerimizi erteledik.
Sevinçlerimizi belirsizliğe, umutlarımızı bir paçavra gibi kurumuş ağaçlara astık.
Bugünleri yaşamadık.
Ve bir bakmışız güzel günler gelmeden ömrün sonu geldi.
Hastalıklar bedenimizi, beyazlar saçımızı, dertler yüreğimizi sarar olmuş.
Tatlılar tatsız, tuzlular tuzsuz, acılar susuz, yemekler ağır, kulaklar sağır, torunlar dalga geçer duymuyor bağır, aklımız esir almış dipsiz kahır.
Kanda şeker, tansiyon ölçer, kolesterol biçer, haplar cepte bir bardak su içer.
Ayaklar yürümez, gözler görmez, dizler tutmaz, eller titrer, yardım ister kimse duymaz bir bakmışız herkes vurdumduymaz.
Yaşamadık ne varsa hayata dair. Ömrün sonu bal bile zehir. Olamadı kimse muradına nail. Ansızın kapıyı çalar ve canı almaya gelir Azrail.
Oysa bilmeliydik hayat bir gündür o da yaşadığın gündür diye. Hâlâ yaşıyorsak, nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşayacaktık.
Bugün gülecektik.
Bugün sevinecektik.
Bugün emeklilik hayalinde ki gibi düşler kuracak ve onları gerçekleştirecektik.
Bugün herkese sevgi dağıtacaktık.
Bugün çocukları sevecektik.
Eşimizin dostumuzun kıymetini bilecektik. Para değil dost biriktirecektik.
Bugün hayalimizde ki yaşam için yeni sayfalar açacaktık. Kalemi elimize alıp o sayfalara hayatımızı yazacaktık.
Beklemeyecektik.
Ertelemeyecektik yaşamı. Kazanamadığımız paraları yemeyecek, geleceğe borçlu girmeyecektik.
Gelmeyen geleceğe ağıtlar yakmayacaktık. Yaşamadıklarımıza üzülmeyecek, yaşadıklarımıza sahip çıkacaktık.
Bugünü yaşamadan yarınlara ölmeyecektik.
Yanlış yaşadık.
Yanlış ömür tükettik.
Belki de yanlış bir yerde, yanlış bir amaç uğruna, yanlış bir şekilde öleceğiz.
....
Sevgi ile kalın
Mehmet Sebih Altun Nivîsand; Stranên Dil û Welat
11 Eylül 2025 Perşembe 00:01Mehmet Sebih Altun yazdı: Babama Mektup
10 Eylül 2025 Çarşamba 13:56M. Sebih Altın Yazdı; Zamanın Nabzında İnsan
21 Ağustos 2025 Perşembe 07:05Mehmet Sebih Altun yazdı: Bismil, Kortiktepe ve Turizm
31 Temmuz 2025 Perşembe 07:12Mehmet Sebih Altun yazdı| Bismil: toprağın hafızası, insanlığın kalbi
28 Temmuz 2025 Pazartesi 18:48Mehmet Sebih Altun yazdı; Yalnızlığın Çığlıkları
14 Ocak 2025 Salı 07:56Mehmet Sebih Altun yazdı | Normalize Edilen Yaşam Normları
11 Aralık 2024 Çarşamba 18:25Mehmet Sebih Altun yazdı: Güneşten Damlalar
22 Ekim 2023 Pazar 13:19Kırgın Düşler Ülkesi
06 Ağustos 2023 Pazar 10:27Hokkabaza Serzeniş
12 Temmuz 2023 Çarşamba 00:10




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.