Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

HER ŞEY SOĞUK, ÜŞÜYORUM

Öylesine soğuk ki buralar, üşüyorum demeye dilim varmıyor

Donuyor ruhum, buz kesilmiş duygularım.

Yüzler soğuk, bakışlar soğuk, selamlar soğuk.

Sıcak kanlı denilen delikanlılar da soğuk

Üşüyorum buralarda,.

Çocuklar soğuk, anneler, babalar soğuk

Gülmeyen gözler, duymayan kulaklar

Komşuluklar, dostluklar, akrabalıklar

Tavada pişen balıklar bile soğuk

Üşüyorum buralarda,

Hisler, Davranışlar, üzüntüler ve sevinçler

Mezarlıklar, makamlar, koltuklar soğuk

Sevgisiz saraylar, şükürsüz araçlar,

Dışı plaza içi çöplüğe dönmüş binalar

Komşusundan bihaber daireler soğuk.

Üşüyorum buralarda,

Huzur evinde huzur arayan büyükler

Kimsesini yanında bulmayan hastalar

Çocukların eğlenemediği parklar,

Sevgi ile sallandırılamayan salıncaklar soğuk.

Üşüyorum buralarda,

Saatlerce konuşulan boş laflar,

Atıp tutan, herkesi üzen gaflar

Taraf olmayan çaresiz bertaraflar

Monotoma giden yolda sıkılaşmış saflar.

Kendini kaybeden bedenler soğuk

Üşüyorum buralarda,

Sohbetin bittiği akşamlar sessizce ağlar

Telefonlar elde, kulaklıklar kulakta, duymaz sağırlar

Elinde tuşlar, yanındakine bön bön, ekrandakini yağlar

Ölüler zaten ölü, ruh gibi esir kalmış sağlar soğuk.

Üşüyorum buralarda,

Ne bir battaniye ne bir yorgan ne de soba.

Anneye oflar, çocuk kaçmasın der baba

Ne bir selam kaldı, ne güleryüzlü bir merhaba

Suskun diller, taş gönüller, eksik vicdanlar soğuk.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi