Bayram tadında bir gelecek, huzur, mutluluk temennisi ile yazılır bayram yazıları mesajları.

Bayramlar, günlük rutinlere sıkışan koşuşturmalı sıkboğaz hayatımızda hem bireysel hem toplumsal anlamda bir soluklanma, bir hasret giderme bir o kadar da dinlenme aracı.

Çocuklara daha çok yarasa da bayramların o manevi havası artık yok.

Ya da biz büyüdük ve kirlendi dünya minvalinde yaşıyoruz.

Ne çörek kokusu, ne alışveriş heyecanı biz gibi 50’lerdeki insanlar için küflet anlamına geliyor.

Gittikçe olumsuzlaşan ekonomik hayatımızda önemli bir küflet olsa da eksik bir heyecanla döne yuvarlana biz de bayramı tadından uzak yaşıyoruz.

Tek ve en sevdiğim avantajı akraba ziyaretleri.

Malum şehir gittikçe büyüyor ve her biri bir kenara dağılmış ailelere ulaşmak az daha çaba gerektiriyor olsa da güzel.

Eskiden hepsi birbirine yakın yürüme mesafesindeki akrabaları gruplar halinde güle oynaya ziyaret ederdik.

Her bir ziyarete ayrı anlam katan sohbetler yapılır, izzet ve ikramlarla sevinirdik.

Gelişen teknoloji, değişen yaşam koşulları kadar deforme olan gelenekler bayramı tadından çıkardı artık.

Ne o heyecan ne o saygı, sevgi kalmadı eskisi gibi.

Sadece bizim büyümemizle kirlenen bir dünyanın ötesinde bir şey bu.

Her şey o kadar çabuk oldu ki biz bile değişime ayak uydurmak zorunda bırakıldık.

Tüm yaşam alışkanlıkları, gelenekler kısa bir sürede ters yüz oldu.

Bir şey anlamadan o dezenformasyonun dişlilerinde değerlerimizle beraber un ufak olduk.

Dönüp arkamıza bakamadan yitip gitti birçok şey.

Yitip gideni iç geçirerek anmak, anlatmak bile yobaz/yoz damgası yemenize sebep.

Nesiller arası uçurum bir anda bir daha kapanmayacak şekilde açıldıkça açıldı.

Siz eğer bugün buna bayram diyorsanız deyin; benim için deliye her gün bayram kadar bir anlamdan başka bir şey ifade etmiyor.

Yine de mutlu ve huzurlu bayramlar…