Olcay Baran
Olcay Baran yazdı | Faili meçhul cinayet; Narin
Diyarbakır'da vahşice öldürülen Narin Güran cinayeti geçen hafta 3 gün süren duruşmanın ardından karara bağlandı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Narin Güran cinayetinde cinayet itirafı olmamasına rağmen kuvvetli şüphe gerekçesiyle anne Yüksel Güran, amca Salim Güran ve ağabey Enes Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, cesedi Eğritutmaz Deresi’ne taşıyan itirafçı Nevzat Bahtiyar'a da 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Büyük bir öfkeye neden olan cinayet davasında Narin'i öldüren failin kim olduğu konusunda insanları ikna edebilecek bir veri elde edilmemesi düşündürücü.
Ancak tüm olumsuzluklara rağmen mahkemenin duruşu takdire şayandı. Deliller ışığındaki kuvvetli şüpheyle beraber baştan sona gerilime neden olan davada üç sanığın ağız birliği ifadeleri bu şüpheleri oldukça artırdı.
Tabi burada cinayet itirafı beraberinde “Neden?” sorusuna cevabı da gerektiriyordu.
Buna cevap vermek toplum nezdinde oluşan kanaatle, büyük bir utancın sırrını anne, amca, abi ve tüm aile tarafından gizlenmeye çalışıldığı varsayımını öne çıkardı.
Eksik, yalan, doğru bilgilerle aile içindeki çarpık ilişkiler konuşuldu, anlatıldı.
Ancak özellikle CHP Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun arama ve soruşturma süresince öne sürdüğü ihmal iddiaları da cinayet kadar konuşuldu.
Tanrıkulu, “Soruşturma makamlarının gerekli özeni göstermeden, bilerek veya bilmeyerek ama bilerek olduğunu konusunda elimizde kanıt yok. Ama sonuçta bu davanın ağırlığına uygun düşmeyen bir biçimde bazı delillerin karartılmasında ihmal gösterdikleri çok açık. Bunu hem müdahil tarafından duran baro, hem sanık tarafından duran savunma avukatları görüş birliği içerisinde. Eğer o ihmaller olmasıydı bugün bunları konuşmazdık. Doğrudan doğruya sanığın sanığın, failin kim olduğu ve neden öldürdüğü konusunda bir fikrimiz olabilirdi” ifadelerini kullanıyor.
Velhasıl toplumdaki acıyı, tepkiyi en azından soğutan cezanın verilmiş olması iyi oldu.
Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos’tan bugüne geçen 4 aydan fazla bir zaman diliminde neredeyse hiç gündemden düşmeyen bu cinayet her şeyden önce çocuğa karşı işlenen suçlar açısından oldukça önemli olduğunu hatırlatmak lazım.
Özellikle kırsalda “kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışıyla gizlenen birçok çarpıklığın özellikle kız çocuklarında travmaya neden olurken, erkeğin korunduğu öngörüsü hakim.
Yeni bir yıla giriyoruz; umarım bu türden olaylar 2025’te minimize edilir.
Mutlu ve huzurlu bir yıl olması dileğiyle 2025’in başta çocuklar olmak üzere tüm insanlığa iyi gelmesi dileğiyle; Mutlu yıllar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.