Tarık Othan yazdı: Kent Hafızası/Ocak-2

Yazdıklarımız o anki ruh halimizle ilişkilidir.

Geçen haftaki yazımda hem negatif yönünden baktım. Bugün düşündüğümde aynı yerdeyim ancak olumlu olan taraflarına da bakmak lazım. Ancak yaşadıklarımızdan ağır basan taraflar bize bu fırsatı vermiyor.

Örnek mi, Diyarbakır’daki otobüs kazası.

Iğdır yönüne giden otobüs şoförün ifadesiyle “Bir anlık dalgınlıkla” devrildi. 5 kişi hayatını kaybetti o kazada ve önemli bir ayrıntı 4 kişi 20 kilometre sonra inecekti.

Kazaların neredeyse yüzde 80’i insan kaynaklı.

Hiçbir şoför böyle bir kaza yaşamak istemez; özellikle ölümlü kaza.

Bu gibi işler hata kabul etmiyor. Sürekli dikkat kesilmek ve böylesine yorucu bir işte insanın fiziki ve psikolojik yapısını zorlayan bir durum.

Hatırlarsanız, Antep’teki kaza da yine insan kaynaklıydı.

Zaman mefhumunun bu durumlar gözetilerek en azından mola sürelerinin uzun tutulması, şoförlerin araç içindeki konforlarının iyileştrilmesi ve bizim bilemediğimiz birçok şartın düzeltilmesi ile mümkün.

Bir daha olmaması dileğiyle, ölenlere başsağlığı dilemekten başka yapacağımız bir şey yok.

Sağlıkta şiddet bitmek bilmeyen bir sorun. Bunun başlıca sebepleri vardır mutlaka. En başta sağlık sistemindeki eksiklikler, toplumsal yapı, bölgedeki sürekli yüksek tansiyon, iş, aile vs kaygılarla insanlar sürekli dilen üstünde.

Bir türlü çözülmüyor velhasıl. Ancak ay içinde yaşanan bir şiddet olayında doktorun örnek duruşu takdir topladı.

Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli doktor, hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Buna rağmen kalp krizi geçiren hastaya müdahale eden doktordan özür dileyen saldırganlar, tatlı ikram edip özür diledi.

Alkışlanacak hareketler. Günde onlarca insana vakit ayıran ve bunu üst sınırda yapan sağlık çalışanlarına karşı biraz sabır.

Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Şakir Keskin adlı vatandaş, çıktığı elektrik trafosunda yüksek akıma kapılarak öldü. Benzer bir olay merkez Yenişehir ilçesindeki Fabrika Mahallesi’nde geçen ay yaşanmıştı. Üzüntü veren bir durum. Ne yapılmalı? İlk akla gelen elektrik direklerine çıkmayı zorlaştıran fiziki önlemler alınması.

SES Amed Şubesi, kurumlarda yaşanan baskı, mobbing, sürgünlere ilişkin Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler il Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamada öne çıkan vurgu şuydu: iyarbakır Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün aile şirketine dönüştü.

Müdahale ya da kurumdan bir itiraz var mı? Hayır, yazık!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarık Othan Arşivi