Ali Rıdvan Demirkapı Yazdı: Tahtaya saplanan çiviler
İnsanların büyük bir çoğunluğu, tahtaya saplanan çiviler gibi bir düşünceye saplanırlar. Bunlar, en doğrusu benim ideolojimdir derler ve bir an olsun kendilerine, acaba yanılıyor olabilir miyim? diye sormayı akıl edemezler. Evrende sonu belirsiz, keşfedilmeyi bekleyen bilgi varken kendi bildikleri veya bildiklerini zannettikleri (ve çoğu zamanda yanıldıkları ya da yanılacakları) düşünceleri, uğruna kendilerini adayacak kadar sahiplenen, putlaştıran insanlar çürümeye mahkumdur.
Hızına yetişemediğimiz değişim ve dönüşümün önündeki büyük engellerden biri olan bu at gözlükleri, anlamsız egolarıyla temas ettikleri nesillerin etrafı gözlemlemelerini engellemektedirler.
Bu bahse konu kitleden olup kendilerini alçak gönüllü gösterenler kendilerini en üstte görenlerdir.
Ağızlarından dökülen tutarsız ve temelsiz sözleri, kendi içlerinde doğru kabul ettiklerinden dolayı çevrelerine de bu anlamsız sözleri aşılamak isterler. Bunların da kendi içinde seviyeleri vardır. En aşağıda olanları duyduklarını benimserler, temas ettikleri kişilere her şeyi bildiklerini söylerler ve karşıt görüşleri olanları hazmedemezler. Bu en aşağıdakilerin bir üstü vardır ki; düşünmelerine gerek kalmasın diye okurlar. Kendilerini bilgi ve kültür abidesi olarak görürler. Okudukları birkaç cümle ile kendilerini yaşadıkları toplumun yol belirleyicileri konumunda görürler. Onlara göre asla yanılma payları yoktur.
Sorgulama yeteneğine sahip olmayanlar istedikleri kadar okusunlar, hep aynı kaynaktan beslenirler ve beyinlerini kendi elleriyle kavanoza sıkıştırırlar. Ufukları, düştükleri çukurdan, sıkıştıkları kavanozdan ibarettir ancak bunu bilmezler.
Aşağı olanların en üst seviyesi ise toplumda belirli unvanlara sahip olmuş, ancak aslında o unvanların içini boşaltma görevini üstlenmiş niteliksizlerdir. Bunlar ise kendilerini toplumun kurtarıcısı olarak görürler. Bu kurnazlara göre toplum, ayakta kalmayı kendilerine borçludur. Maalesef ki kendilerinin yokluğunda "felaket senaryolarının" gerçekleşeceği algısını bu kitlelerden olmayan saf ve temiz insanların zihinlerine de kazımışlardır. Aldattıkları insanları kullanan söz konusu kurnazlar, salyaları en iğrenç olanlardır.
Aydınlık bir gelecek isteyenler, öncelikle bu kitleler ile mücadele etmelidirler. Evrenin geleceğine yön veren büyük yetkiler bu bahse konu kitlelerin elinden alınmalıdır. Bu kurnazlara aldattıkları saf insanlarca bir ödül olarak sunulan dünya zevkleri ve refah ellerinden alınmalıdır.
Araştırmanın, gelişimin, değişimin ve ilerlemenin düşmanı olanlar tarihin kirli sayfalarına atılmalıdırlar. Sorgulamaktan, gelişmekten ve doğacak nesillere yaşanılabilir bir evren bırakmaktan yana olan çıkarsız iyilerin, elbet bir gün karanlığı dağıtan güneş gibi parlayacakları, bunun için mücadele edecekleri bilinmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.