Ali Rıdvan Demirkapı Yazdı: Acizlik üzerine
Ölümü kabullenemeyen insan, kendine ikinci bir hayat armağan etmenin yanında dünya yaşamında da sınırlarının olduğunu fark etmiştir. Acizliğinden dolayı karşı koyamayacağını anladığı her durumda üstün bir güce sığınma ihtiyacı hissetmiştir. Bu durum, zayıfların güçlü olana dayanma ihtiyacından başka bir şey değildir.
Acizlik; zayıf insanın zayıflığını örtme yani kendini avutma politikasıdır. Temelinde de öyle kurnaz bir düşünce vardır ki; kendine en güçlü olan, sınırsız kudreti olan varlıkları tasarlamıştır. Bu varlıklar, inançlar, doğaüstü güçler ve devletler olabildiği gibi bir ideoloji de olabilir. Hepsinde de aşırı bağlanmak, adanmak ve aldanmak anlamına gelir.
Zayıfların gözünden baktığımızda iyi tasarlanmış diyebileceğimiz inançlar bütününün, geleneklerin ve ritüellerin her toplulukta bir takım farklılıklar olsa da aslında benzer oldukları ve aynı kaynaktan ileri geldikleri anlaşılmaktadır. Zayıf insan, güce olan sevgisini, onun kendisinde eksik olduğunu anladığında bastırır. İnsanın oluşturduğu şeylerin temelinde güç veya güce olan hayranlık yatar. Zayıfların,doğada güçlü olana saygı duyma eğiliminde olması, güçlüye (Bu bir otorite, bir başka insan, doğadaki herhangi bir kuvvet veya doğaüstü bir kuvvet olabilir)boyun eğme hazzı kendi zayıflığını kabullenemeyerek örtme çabasıdır.
Üstün güçlere inanmak, acizler için vazgeçilmez bir avuntudur. Zayıflığını gözardı ederek kendini güçlü zanneden her insanın kafasına şu sözü kazımamız gerekir: "Varlığını insanların acizliğine borçlu olan bir şeyden neden yardım dilenirsiniz ?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.