Canana can feda diyen asil olan cana sor
Sonbahar da yapraksız, gül gibi açana sor
Kırk yıl hatırlı kahveyi, kulpsuz fincana sor
Sor da gör bakalım ne günahlar varmış
Akşamları sokaklarda ki loş ışıklara sor
Yıllanmış bedende, yüzde ki kırışıklara sor
Deli divane gibi gezen, mecnun aşıklara sor
Sor da gör bakalım ne sabahlar varmış
Korkuyu ebede hapsetmiş, dimdik durana sor
Acıyı bal eylemiş, her olmazı oldurana sor
Cahili sabırla dinleyip sonra da susturana sor
Sor da gör bakalım ne silahlar varmış
Kaderine isyan eden, kadir bilmeze sor
Halden anlamaz asık suratlı gülmeze sor
Cesaret verdiğin, korkak, yol bilmeze sor
Sor da gör bakalım ne seyyahlar varmış
Kışı titrek geçireni, sıcaktan yanan yaza sor
Sevgiden nasip almamış doyumsuz haza sor
Renkleri yok sayan, doğuştan asil, beyaza sor
Sor da gör bakalım ne siyahlar varmış
Dalları kırık dağılmış, çiçeksiz demete sor
Hatrı gönlü kaybolmuş bilinmez kıymete sor
Sebihini kaybetmiş biçare Mehmete sor
Sor da gör bakalım ne eyvahlar varmış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.