Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun Yazdı: Sor da Gör Bakalım

Canana can feda diyen asil olan cana sor

Sonbahar da yapraksız, gül gibi açana sor

Kırk yıl hatırlı kahveyi, kulpsuz fincana sor

Sor da gör bakalım ne günahlar varmış

Akşamları sokaklarda ki loş ışıklara sor

Yıllanmış bedende, yüzde ki kırışıklara sor

Deli divane gibi gezen, mecnun aşıklara sor

Sor da gör bakalım ne sabahlar varmış

Korkuyu ebede hapsetmiş, dimdik durana sor

Acıyı bal eylemiş, her olmazı oldurana sor

Cahili sabırla dinleyip sonra da susturana sor

Sor da gör bakalım ne silahlar varmış

Kaderine isyan eden, kadir bilmeze sor

Halden anlamaz asık suratlı gülmeze sor

Cesaret verdiğin, korkak, yol bilmeze sor

Sor da gör bakalım ne seyyahlar varmış

Kışı titrek geçireni, sıcaktan yanan yaza sor

Sevgiden nasip almamış doyumsuz haza sor

Renkleri yok sayan, doğuştan asil, beyaza sor

Sor da gör bakalım ne siyahlar varmış

Dalları kırık dağılmış, çiçeksiz demete sor

Hatrı gönlü kaybolmuş bilinmez kıymete sor

Sebihini kaybetmiş biçare Mehmete sor

Sor da gör bakalım ne eyvahlar varmış

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi