Telvin Kardeşlik Özkaya

Telvin Kardeşlik Özkaya

TAKVA

Takva, sözlükte “korumak, korunmak, sakınmak, saygı göstermek, dindar olmak, itaat etmek, korkmak, çekinmek” anlamlarına gelir.

Kuran’-ı Kerim’de takvaya ulaşmak için peygamberlerin “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” (Şuara 108) şeklinde insanlara hitap ettiklerini görüyoruz.

Nisa Suresi 80. Ayette “Resulullah’a itaat eden Allah’a itaat etmiş olur, yüz çevirenlere gelince seni onlara bekçi olarak göndermedik” buyrulmaktadır. Öyleyse Allah’a itaat etmek ve Resulullah’a itaat etmek “takva”dır. Birini diğerinden ayıramayız.

Korunmanın bir başka şekli de Tahrim Suresi 6. Ayette buyrulmuştur: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” Müslüman bir kimse kendini koruduğu gibi ailesini korumakla görevlidir.

Hiç kimse yaptığı ameli salihlere güvenmemelidir. Namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, bu zamanda herkes günah işlerken ben vazifemi yapıyorum diye düşünmemelidir. Allah’ın rahmeti olmadıkça hiç kimse yaptığı iyiliklerle veya ibadetlerle cehennemden kurtulup cennete gidemez. Bu hakikat bütün insanlar hatta peygamberler için de geçerlidir.

Yarım yamalak ibadetine veya yaptığı birkaç iyiliğe güvenip kendini garantide görüp Allah’ın azabından korkmayanlar; veya O’nun rahmeti geniştir diyerek günahlarının affedileceğini düşünenler O’nu gereği gibi tanımayan, hükümlerini, kanunlarını bilmeyen hüsrana uğramış kimselerdir. Bu gerçek Fatır Suresi 5. ayette apaçık buyrulmaktadır: “İnsanlar! Allah'ın vâdi elbette gerçektir, öyleyse sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; o çok hilekâr şeytan da Allah'ın kerem ve merhametini ileri sürerek sizi aldatmasın.”

En güzel mürebbi Hz. Peygamber (s.a.s) Allah’tan en çok korkandır. “And olsun ki, Allah'ı en iyi bileniniz ve O'ndan en çok korkanınız benim!” (Buharî, Edeb 72) Her gün istiğfar etmiş, her gece uyanarak Allah'ı zikretmiş, dua ve istiğfarda bulunmuş ve namaz kılmıştır. Kur’an okurken veya bir başkasının okuduğu Kur’an’ı dinlerken gözyaşını tutamayıp ağlamıştır.

Fatır Suresi 28. Ayeti bize bilgiyle korkunun orantılı olduğunu bilgisi artanın korkusunun da artacağını göstermektedir. “Gerçek şu ki, kulları içinde ancak âlimler, Allah’tan gerektiği gibi korkarlar.” Allah’a dair bilgisi artan kimse O’na hakkıyla ibadet edemeyeceğini, acizliğini daha iyi anlayacağından daha fazla korkarlar.

Bu gerçeği yaşayanlara ayetle gelen cevap: Nur Suresi 52. ayet “Allah’a ve resulüne itaat eden, Allah’a itaatsizlikten korkan, O’na saygısızlıktan korunanlar var ya, işte asıl kazananlar bunlardır!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Telvin Kardeşlik Özkaya Arşivi