Fatime Kartı yazdı: O'nun gibi olabilmek-2

“Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkar edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe/40)

“Üzülme Allah bizimle beraberdir.” İşte güvene dayalı iman. O’nun bu imanını Kur’an tescil ediyor ve Yüce Peygamberi “üsve-i hasene” olarak sunuyor. Dolayısı ile bu cümleler aslında bize de söylenmektedir. Yani Rabbimiz Rasulünün ağzından, üzülme Allah seninledir buyurarak güven veriyor her birimize. Eğer sen O’nu razı etmek için düşmüşsen yola, Onun dini uğruna fedakarlık yapıyorsan, yolculuğun O’na doğruysa neden üzüleceksin ki?.. Kaybın yok ki üzülesin.

Allah Teala O'nun, mağara arkadaşına söylediği bu sözler ile duruşunu net bir şekilde özetlerken, kendimize pay çıkarmamızı istiyor elbet.

  1. Güvene dayalı bir imana sahipti

İman Allah’a güvendir. Tedbirimizi alıp kul olarak üzerimize düşeni yaptıktan sonra sonuç ne olursa olsun, işler istediğimiz şekilde gitmese de güvenini yitirmemektir.

Sevgili Peygamberimizin bu sözleri söylediği anı gözümüzde canlandıralım. Hatta kendimizi O’nun yerine koyalım. Düşman etrafımızı sarmış. Üstelik öyle yaklaşmış ki konuşmalarını duyuyor, onları görüyoruz. Bizi bulmamaları bile mucize. Biz ise tamamen savunmasız bir haldeyiz. Yanımızda zor zamanlarda malıyla canıyla bize destek olan dostumuz var sadece. Duygu ve düşünce durumumuzu tasavvur etmeye çalışalım. Nasıl bir hal içinde olurduk?.. Nasıl bir kalp mutmainliği ile Allah,a dayanırdık?..

  1. Gücünü imanından alıyordu

Allah’a güvenen ve O’na dayanan kişi ondan güç alır. “...Bütün güç ve kuvvet Allah’a aittir...” (Kehf/39) Hz. Ebubekir, sevgili peygamberimizle olan ama ayete yansımayan diyaloglarını şöyle anlatır. “Biz Rasulullah ile mağaradayken tepemizde dolaşıp duran müşriklerin ayaklarını gördüm ve “ey Allah’ın elçisi eğer şunlardan biri eğilip aşağı bakacak olsa mutlaka bizi görür dedim. “ Üçüncüleri Allah olan iki kişiyi ne zannediyorsun” diye cevap verdi. Bu sözleri ile Kur’an’ın onda nasıl tecessüm ettiğini yine Kur’an ayetleri şahitlik ediyor. “Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.” (Mücadele/7) Karakterini bu ayetlerin oluşturduğu kimse gücünü imanından almıştır. Artık Allah’tan başka hiç bir şey onu korkutamaz.

  1. Allah’tan aldığı güvenle güven veriyordu

Muhammedül Emin diye vasıflanan Yüce Peygamber, kaynağı Allah olan ve her zerresine yansıyan güveni yanındakilere de aktarıyordu. Öyle ki hz. Ali gibi cesaret timsali bir yiğidin, onun hakkındaki şu sözleri, çevresindekiler için nasıl bir güven kaynağı olduğunu anlatmak için yeterlidir. “Bedir savaşı esnasında (öyle anlar oluyordu ki) biz Resulullah’ın arkasına sığınıyorduk. Düşmana en yakın yerde duruyordu. O gün insanların en güçlüsü/kahramanı oydu.” (Mecmau’z-Zevaid, 9/12)

Son olarak diyorum ki, çok geç olmadan Allah Teala’nın kurşun gibi ağır gelen şu uyarısı üzerinde durup bir düşünmemiz gerekmiyor mu?.. Ne dersiniz?..

“Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki)... O’na bizzat Allah yardım etmişti...”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatime Kartı Arşivi