Mesut Çokur
Mesut Çokur yazdı: Gurbetin Divanesi 2
Siz hiç görmedikçe güzelleşen GURBETİ bilir misiniz? Öyle bir GURBET ki doğduğun güne şükrettiriyor. Ondan evvel yaşanan tüm kötülükleri affettiriyor. O salınırken tomurcuk güller soluyor. Gözler ona şahit olurken mutluluktan doluyor. O kalp ki nice felakete hazır iken onu hissedince yetinmezliğe, yetmezliğe gark oluyor. Kadir Gecesinin sevabına kucak açıyor. Gülüşüyle öksüz yürekleri ve yetim vicdanları bayrama döndürüyor. Yedi düvele de kafa tutuyor yedi iklime de. Kış mevsimini güneşle tanıştırma vesilesi tam da ondan kaynaklanıyor. Kaynak dediğime bakmayın siz. Soğuk Savaşı ayağa kaldıran, tüm Ortadoğu'yu uykuya daldıran adı bir türlü konmayan amber-i miskal. Farkında değildi ama bütün mimikleri UNESCO tarafından imza toplanıp koruma altına alınacak kadar biricikti. Güzelliğini sadece güzeldi diye betimlemek büyük bir gafletti. Süleyman'ın vasfını da taşımaya niyetli, etçiller onun elinde terbiyeli, edepli.
Günlerini vererek yamacına varınca, mutluluktan uçuverir kaplumbağa, karınca.
Gökkuşağı renkleri başında kafesidir, o renkler özgür canların hevesidir.
İbrahim'in oğlu olmak istiyor insan, bu kez gökten koç edilmemeli ihsan.
Yaktıkça değerlenen bir parça kömür karası, Yusuf'un, Ali'nin, Muhammed'in hatırası. Uzaklığı bunca alamet barındıran, tebessümü deryaları yağdıran, tüm güzellikleri küçücük bir avuca sığdıran, varlığıyla hayaller kurduran, güzel diye geçinenlere saç baş yolduran, deprem kadar yıkıcı yangın kadar yakıcı bir afet-i devran. Kafesine al ve tepeden tırnağa yargıla beni. Seni sevmek suçtur biliyorum. Beni sevmek suçtur diye haykır bana. İnsanlık suçu, nefret suçu de. Beni sevmek diğer bütün insanlardan ayrılış, benle olman tüm duygulardan sıyrılıştır bunu iyi belle. Evvelime sille ahirime ille ol. Bilmez misin eninde sonunda sana çıkar her yol. Sen, günahkâr yürekleri kötülükten azad eden, aşk kokan toprakların peşinden giden, melek tanımına uyan kanatsız bir beden. Sen üzülme nur tanem, ben sevdayı elmadan öğrendim. [email protected]
Mesut Çokur yazdı: Ankara’da deniz yok mu?
14 Eylül 2025 Pazar 00:05Mesut Çokur yazdı: Kızıl Tepenin Gardiyanı
01 Eylül 2025 Pazartesi 12:25Mesut Çokur Yazdı: Milli Samsalar Neye Dönüşür?
25 Ağustos 2025 Pazartesi 19:20Mesut Çokur Yazdı: Bir Gülle Bülbül Olmak 3
23 Ağustos 2025 Cumartesi 18:00Mesut Çokur Yazdı: Bir Gülle Bülbül Olmak 2
16 Ağustos 2025 Cumartesi 12:09Mesut Çokur Yazdı; Bir Gülle Bülbül Olmak
12 Ağustos 2025 Salı 12:53Mesut Çokur Yazdı: Süreyyalar birer harf bağışlasın
07 Ağustos 2025 Perşembe 16:07Mesut Çokur Yazdı: Apo Kürsüye Çıksın
26 Ekim 2024 Cumartesi 00:23Mesut Çokur yazdı; Bandanalı Tanrıça
19 Ekim 2024 Cumartesi 16:39Mesut Çokur yazdı: Ürperme Mevsimi
17 Ekim 2024 Perşembe 10:52
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.