İsra Suresi 1. Ayette geçen çevresinin mübarek kılındığı bidirilen, dinimizin önemli üç mescidinden biri Mescid-i Aksa. “Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” Buraya Mekke’ye olan uzaklığından dolayı en uzak manasına gelen “aksa” ismi verilmiştir.

Rivayetlere göre Mescid-i Aksâ’nın yerinin tesbitini ve planlanmasını Hz. Dâvûd yapar. Oğlu Hz. Süleyman’a mâbedi inşa etmesini emreder ve mâbed yapımıyla ilgili bütün malzemeleri ve elemanları ona teslim eder. Gerekli taş ve kereste Lübnan dağlarından karşılanır. Mâbedin yapımı sırasında çekiç gibi inşaat araçlarının sesinin duyulmadığı rivayet edilmiştir.

Sebe Suresi’ndeki 13. ayet Hz. Süleyman devrinin mucizevi özelliklerine işaret eder: “Onlar Süleyman’a, isteğine göre yüksek ve görkemli binalar, heykeller, havuz gibi lengerler, yerinden kalkmaz kazanlar imal ederlerdi. Ey Dâvûd ailesi! Şükür için çaba gösterin. Kullarım arasında hakkıyla şükredenler pek azdır.” Hz. Süleyman’ın emrinde çalışan cinlerin, ne dilerse yaptıkları bildirilmiş olduğuna göre bu mabedin olağan dışı özelliklerinin olması da gayet tabiidir. Hatta Ahd-i Atîk’te geçen bir bilgiye göre mâbed büyük bir törenle açılmış, bu sırada görülen bazı olağan üstü haller şahitlik eden İsrâiloğulları taş zemin üzerinde secdeye kapanmışlardır. Çok değerli eşya ile dolu olan Mescid-i Aksa, diğer adlarıyla Beytülmakdis veya Süleyman mabedi, Hz. Süleyman’dan sonra zaman zaman istilâcıların yağmalama ve yıkımlarına mâruz kalmıştır.

Müslümanlar için bu mescidin ehemmiyeti nereden gelir? Bütün özelliklerinin dışındaki iki özelliği; ilk kıble oluşu ve Hz. Peygamber(s.a.s)’in mi‘rac yolculuğuna çıkmadan önce buraya getirilmiş olduğudur. Buranın kıble oluşu on altı - on yedi ay kadar sürmüştür. Ayrıca Hz. Peygamber(s.a.s)’in söylediği, ibadet ve ziyaret maksadıyla gidilmesi gereken üç mescidden biridir Mescid-i Aksâ. Diğerleri Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî’ir. Hadislerde bu mescidlerde kılınan namazın kişinin evinde tek başına eda edeceği namazdan çok daha faziletli olduğu rivayet edilir.

Ebu Zerr’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber Mescid-i Aksa hakkında “Orası ne güzel namazgahtır.” buyurmuştur. (Beyhakî) Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e azatlısı Hz. Meymune: “Ey Allah’ın Resulü! Bize Mescid-i Aksa hakkında hükmün ne olduğunu bildirir misiniz?” diye sorar: Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Oraya gidin ve içerisinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.” (Ebu Davut,Salat,14)

Filistin’in kutsal olduğuna dair şu rivayet de dikkat çekicidir: “Allah, Ariş ile Fırat arasını mübarek bereketli kılmış ve özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır.” (Müslim, İman, 282.)

Hem ayetlerden hem de hadislerden anlaşıldığı üzere Mescid-i Aksa bütün Müslümanların kutsal mabedidir. Herkes Mescid-i Aksa’nın değerini bilmeli, sevgi ve saygıyla onun kutsiyetine inanmalı, dokunulmazlığını ve izzetini korumalıdır. Ümmet bilinciyle maddi ve manevi bütün fedakârlığı yapmalıdır.