Fettullah Celik
Kentin sağırlığına bir ses; Aziz Gülmüş
Bir kere iyi gözlem, bilgi, analiz ve hepsinden önemlisi tümünü bir araya getirim yazıya dökmek başlı başına emek isteyen bir şey.
Kalkıp sıcakların cehennem etkisi olduğu bir zamanda memleket hasretine yenik düşüp memleketine geleceksin. Derdiyle dertleneceksin, hasbıhal edip hüzünle dinleyeceksin ve içine duygularını da katıp yazıya dökeceksin.
Öyle her babayiğidin harcı değil.
Bin 400 km yol alıp İstanbul’dan Diyarbakır’a gelen Aziz Abi’den (Gülmüş) bahsediyorum.
Kentin kanayan yarasına el basan koca gönüllü adam…
Sur’un büyük kısmının devre dışı bırakılmasının ardından uyuşturucunun merkezi haline getirilen Bağlar’ı öyle güzel ele almış ki bir kaç kez daha okumanızı tavsiye ederim.
Sanırım 6 bölümlük yazısı yayınlandı gazetemizde.
Her bölümü kanayan yaranın farklı yönlerine el basmış.
İçinde insan olan ne varsa; hissetmiş, duygulanmış, hepsinden önemlisi üzülmüş…
Bir sosyolog, bir insan, bir edebiyatçı ve mesleğine, öğretmenliğine dair her şeyi katmış yazısına. Okumanızı tavsiye ederim.
Kentin tepeden tırnağa sağırlığına, körlüğüne bir ses katmış gücü yettiği kadar.
Yarasına tuz basan, zorla devşirilen bir kentin çığlığı adeta.
Benim yüreğim acıdı kendi körlüğüme, sağırlığıma, umarsızlığıma.
Ne demeli şimdi
Bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim
Göğe mi dokunmalı ucuna mı körpe filizin
Öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün
Ay gene bir kadın gibi sarkıyorken denize
Dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün
Oradan göğsümü kaplayışını soğuk bir terin
İlk sözcüğü anlamla birleştiren çocuğu düşün
Demiş ya şair daha siz düşünün acıya bandığımız ekmeği, yaramıza bastığımız tuzu.
Teşekkürler Aziz Abi.
Kentin o kadar bilinç(li) gazetecileri, yazarları, sivil toplumu, kanaat bilmem nesi varken sen çay demleyip hazır ettin ya; ellerine emeğine sağlık…
Okumanız dileğiyle linki alta bırakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.