Cemaat imamdan habersiz ya da takmıyor.

Seçim var, bir ay gibi bir zaman kaldı.

Ortada ne hava ne de ilgi var.

Herkes kendi yağında kavrulmanın telaşında, kimsenin umurunda değil seçim…

Sokaklara boydan boya asılan seçim bayrakları ve gürültüden başka bir işe yaramayan seçim şarkıları dışında bir şey yok.

Bunun yarı sebebi de seçim çalışmalarının sosyal medya üzerinden yapılıyor olması.

Adaylardan bazıları sosyal medyacı ekibiyle o mahalle senin bu mahalle benim sadece görülmesini istediklerinin görünmesi şartıyla paylaşımlarla günü kurtarmanın telaşında.

Bu seçimde ana akım adayları, partisinin gücüne katabileceğini gösterme telaşında.

Kazanmasa bile içerden bir yer kapma hesapları yapılıyor.

…

Geniş resme baktığımızda halkın ekonomik darboğazda, kendi günlük yaşam çabasını öncelediği sonucunu çıkarabiliriz.

Nasıl olmasın!

Belediyelerde kayyım hesapları ya da YSK ataması ihtimal dahilinde dillendiriliyor.

Gelse ne, gelmese ne!

…

Adaylar sokak sokak dolaşırken, insanların sorunlarına dokunuyor mu peki?

Dedik ya sokak seçimden bihaber.

Son yılların en soluk, en umarsız seçimini yaşıyoruz.

Zira sokağın derdi ekonomi.

Belediyelerde halka hizmetin yerine kendilerine çalışanları gördükçe halk belediyelerden de soğudu.

Bölgede olaylara ideolojik bakmanın yerini başka kaygılar almaya başladı.

Bunlardan diğer sebepler.

Herkesin kendini yoklaması gereken bir dönemdeyiz ama kime anlatıyoruz derdimizi.

***

Hem ekonomik hem siyasi; tümden acıları sonlandıracak bir siyaset bekliyor halk.

Tüm bunlarla dertlenen siyasetçi var mı peki?

Yok.

Sosyal medyadan yapılan seçim çalışmaları ve kibir abideliği insanlara umut vaad etmiyor.

Yaşanan süreç laf olsun torba dolsun; adet yerini bulsun havasında.

Bu söylediklerim tümü için geçerli…

Yine ne olacaksa olsun; hayırlı seçimler olsun…