Dolapdere’de pişmiş, Beyoğlu’nda piyasaya sürülmüş Hasan Kaçan’ın, geldiği mahalleyi hicveden bir bandı vardı, Oğuz Aral zamanlarının gırgır dergisinde.

Neydi?

Kim zımbırlasa romanlar göbek atıyordu. Böyle neşeli bir insan topluluğunu karikatürize etmişti Hasan Kaçan…

Sonradan filmi de çekildi. (Ağır roman)

Şimdi bakıyorum da, durmadan halay çeken Kürdleri paylaşıyor ehli keyif cemaat.

Hiç hoş değil…

Kürdler her zımbırtıda halaya duran bir millet değil. Toprağa gömdükleri binlerce acının üzerinde tepinemezler.

Boyunlarında kilolarca altın, piyasa yapıyor gelinler. Üstelik bunu bir statü kriteri gibi dayatıp gurur da duyuyorlar.

Hiç yakışmıyor.

Hangi İstanbul merasiminde bu görgüsüzlüğe tanık oldunuz?

Olmuyor.

Bu toz duman ikliminde halay resmi paylaşmak olmuyor.

Görenler herkesi böyle sanıyor.

***

Tansu Çiller, namı diğer pıttık hanım Murat Kurum’a desteğini ilan etmiş. Hanımefendinin geçtiği yerlerde yıllardır ot bitmiyor. Allah Murat beye yardım etsin.

Kamereman arkadaş meftanın profilini zoomlamış.

Çorbada tuzum olsun.

Faruk Bildirici, yıllar önce hatuna maskeli leydi ünvanını uygun görmüş ve şahane bir iş çıkartmıştı. Kitabı milenyum yılında ben de okumuştum.

Eşi Özer beyin, eşinin soyadını alan ilk milli erkek olduğunu da hatırlatayım bu arada.

Çiller’in meali, Kürtçede kenardan ayıba kaçar söylemeyeceğim.

Leydi, kurşun sıkan katilleri kutsayan başbakan olarak hatırlanıyor yakın tarihimizde. Uzun süre yeraltına çekilmesinin sebebi de buydu, korkuyordu…

Halktaki karşılığı sıfırdır.

Talebesi Meral da, “şerefli failili meçhuller gibi”, Tansu’yu kutsayan birşey yumurtladı geçtiğimiz günlerde.

Gelelim mevzuya;

Hatunun burnu büyümüş. Elmacık kemiklerine zehir akıtmış. Çenesini şişirmiş. Gözaltı, göz üstü torbalarını aldırmış. Boynunu gerdirmiş. Kafasının tepesine saç ektirmiş.

Egosu nirvanada dolanıyor hala.

77 yaşında gideri var hani.

Kriminal eski, yeni kim varsa Tayyip beyin kara sularına demirlemiş.

Vaziyet fena yani!

***

Gökçeada'da onlarca hayvanı zehirleyip öldürmüşler. Sahipli köpekler de varmış. Paylaşımları ibretle okuyorum. İnsanlıktan nasiplenmemiş canilerin adada barınmaya hakkı yoktur. Lanet olsun. Bin kere lanet olsun.

Kimi hemen olduğu yere yığılmış, kalanı da veterinerde can vermiş. Ada halkı bu işin peşini bırakmasın!