Yûsif Bedirxan
Yusif Bedîrxan yazdı: Sur, Kültür, Yol ve Festival
Yaklaşık yedi yıldır Diyarbakır’ı yeniden oluşturmaya, yeni bir kimlik edindirmeye heves hummalı çalışmalar var kentte.
2015 süreci sonrası başlatılan çalışmanın ana merkezi ise Sur ilçesi.
Hem fiziki hem de toplumsal mühendislik esaslı çalışmaların son durağı Sur Kültür Yolu Festivali.
Festivalin ana merkezine ‘Sur ve Kültür’ var. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir döneme denk gelen mali külfetten söz ediliyor ancak hakkını da teslim edelim; Diyarbakır'da şimdiye kadar yapılmış içerik olarak en zengin festival.
Festival üzerinden yürütülen iki ayrı kutuptan farklı sesler, bakış açılarıyla iki farklı görüş dillendiriliyor.
Kimisi daha önceki çalışmaları da içine alan bir karşı duruşla -özellikle Sur’daki konutlar, cadde ve sokak çalışmaları da dahil yapılanları tümden ruhsuz, silik ve aslından uzak çalışmalar olarak görüyor ve asıl amacı da- ‘kültürel asimlasyon’ olarak niteliyor; diğer tarafta ise yapılanları zaman zaman avuç patlatarak alkışlayan bir kitle var.
Tam bir tezat hali!
Karşı duranlar için; yaşananlardan kendi payına yenilgi çıkaranların öfkesi, alkışlayanlar için ise makul vatandaşlık sınırlarını zorlayan munislik diyebilir miyiz?
Ne tek başına munis, makul vatandaşlık hali; ne de sırf muhaliflik olmak adına bir öfke!
Yıllardan beri iç içe geçmiş kent silueti bu iki hali hem kültürel hem sosyal, hem ideolojik olarak zaten yaşıyor, yaşayacak.
Gönül rahatlığıyla düzene uyma sorgusuzluğu, ya da kendini eğreti parça gibi hissedenlerin kent siluetine katılmamaya inat edişlerindeki sebepleri iyi analiz etmekte fayda var sanırım.
Tartışma, tek başına bir karşı duruş değil.
Mekan, tarih ve kültür üçlemesindeki travmatik hızlı insani dönüşüm kadar; kimi yerde dini, ideolojik yaklaşımlar, yereli dışta tutan merkezi bakış açısı, yaşananlara karşı umarsızlığa da tepki.
İçine insan olma hallerinin, göçlerin, kent belleğinin, ideolojilerin, tarihi gerçekliklerin ve daha başka hallerin de katılacağı geniş bir tartışma alanı .
Yaşananlar; binlerce yıldır kesintisiz yaşam süreci içerisinde Diyarbakır, özelinde Suriçi bölgesinde yaşanan sosyal, kültürel ve siyasi değişim değişimin son 7 yıllık zoraki dönüşümüne tanıklıktaki duruşlar olarak tarihe not düşüyor.
Kim ne kadar haklıdan ziyade, Sur ne kaybedip neyi kazanıyor tartışması.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.