Gündem seçim; yine birilerini seçeceğiz. Belki de seçmeyeceğiz, seçmiş gibi yapacağız.

Ortalamanın altında yaşam şartlarında neyi umut ediyoruz?

Seçtiklerimizin bize iyi hizmet vermelerini mi?

Hadi diyelim vermedi; “kalk oradan git” demek için 4 yıl bekleyeceğiz…

Belediyecilikte iyi hizmet nedir?

İnsana, topluma dokunan, fayda sağlayan toplamda her şey.

İyi ve temiz yollar, kaldırımlar, parklar, eğitim merkezleri, kütüphaneler, sosyal etkinlikler…

Yapılıyor mu peki?

Elbette.

Ancak, toplumda bir memnuniyetsizlik, eleştiri, bit yeniği arama çabası.

Neden acaba?

Bir çok kişi yapılan bu türden işlerin usulüne uygun yapılmadığını; gelen kim olursa olsun bir yandaş üzerinden rant çabası olduğuna hükmediyor, inanıyor.

Zaman zaman bu yönde haberler, bazen de dedikodular kulağımıza gelmiyor değil.

Örnek mi? Bağlar Belediyesi.

Hakkında neredeyse her hafta haberler yapılan biri başkanlık koltuğunda.

Adli sürece intikal etmiş üstelik yurt dışı çıkış yasağı olan bir davası da var.

Ama gel gör ki o kadar vahim ithamlara rağmen hala koltuğunda.

Neden mi?

Elbette bu işlerde kimse tek başına böylesi büyük paraları yiyemez; yemesine de izin vermezler.

Sorarım size böylesi ithamlardan kaynaklı soruşturmalarda yurt dışı çıkış yasağı olan kaç belediye başkanı var Türkiye’de?

Sorun belediyeciliğin ya da farklı kurumların yapması gerekenleri yapıyor, yapmıyor olması meselesi değil.

Yapılan işlerin ne kadar şeffaf yapıldığına dair insanlarda oluşan olumsuz algıdır.

Balığın baştan koktuğu bir ortamda ne kadar güvenebilirsek o kadar güveniyoruz.