Tarık Othan yazdı. Stadyum ihalesi ve tepki(siz)lik

Diyarbakır Stadyumu’ndaki kantin, otopark, reklam alanları ve loca işletmelerinin kentin kulüplerinden habersiz ihale edilmesi haberi kamuoyunda yer aldığından beri haberin muhatapları ilgili kurum ve kentin vekillerinden ben yazıyı kaleme aldığım saatlere kadar ses seda yok.

Diyarbekirspor ve Amedspor’un olaya tepkilerinin geldiği nokta ise Diyarbakır Stadyumu’nda maç oynamamayı tartışma açma noktasına geldi.

Bir tepki de taraftar grupları ve spor taban birliklerinden geldi. Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda 1 Ağustos Pazartesi günü taraftar grupları ile spor taban birlikleri Dağkapı Meydanı’nda geniş katılımlı bir basın açıklaması yapacak.

Hemen herkes sözde ihaleyi yapan kurumu ve ihaleyi alan kişiyi biliyorken neden kentin vekilleri çıkıp bir açıklama yapmaz anlamış değilim.

Devletin ya da herhangi bir siyasi partinin, sendikanın vesair kurum ve kuruluşların içinde her türlü suçu işleyebilecek,(usulsüzlük, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet ve hatta cinsel istismar gibi)i insanlar olma ihtimali vardır ve olmaya devam edecektir.

En basitinden MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp’in durumu da böyledir. Bu gibi utanç verici olaylardan külliyen bir partinin, devlet kurumunun kötü olduğu anlamını çıkarmamak lazım.

Önemli olan bu gibi durumların bir daha vuku bulmasını önleyecek gerek idari, gerek cezai ve gerekse insani önlemleri almaktır.

Ama gel gör ki devletin devamlılığı esasında bu gibi insanların yaptıkları bulundukları makama, devlet anlayışına ve hatta inanç bazında bil cümle topluma zararlar vermektedir.

Rüşvetin, adam kayırmanın ve benzer yolsuzlukların olduğu bir ülkede bu gibi suçların cezasız kalması devlete ve kurumlarına olan güveni sarsar.

Bakın geçtiğimiz günlerde ASAL Araştırma Şirketi, 2 bin 425 kişiyle bir anket gerçekleştirmiş ve atılımcılara, ‘Türkiye’de en güvendiğiniz kurum’ sorusu sormuş.

Çıkan sonuçlara bakalım:

Cumhurbaşkanlığı’na güveniyorum’ diyenlerin oranı yüzde 11,4.

TSK’ye olan güven yüzde 9,5.

Güvenlik güçlerine güveniyorum’ diyenlerin oranı da yüzde 9.0.

Sağlık kurumlarına güvenenlerin oranı yüzde 6.7.

Yargı kurumlarına güvenenlerin oranı yüzde 4.8.

Sıkı durun en son da hangi kurumlar var; Medyaya güven yüzde 2.1, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne güven yüzde 1.2.

Çift rakamlı tek kurum Cumhurbaşkanlığı, medyası dahil gerisi hepsi tek rakamlarda.

Cumhurbaşkanlığı’nın bile sınırda olduğu listede neredeyse güven duyulan kurum kalmamış durumda.

İşte vurgumuz bu duruma!

Stadyum ihalesini alan meclis üyesi bir vekilin kardeşi ve şu ana kadar devlet kurumlarından hiçbir tepki yok.

Vekillerin göstermelik konu mankenliği ve kendi çıkar çevrelerine katkı dışında kent adına yaptıkları hiçbir şey yok. Sonra da biz niye oy kaybediyoruz tartışmaları. Geçin bunları!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarık Othan Arşivi