Yûsif Bedirxan
Güçlüye itaat; Stockholm Sendromu - II
Sendrom insanlarla sınırlı değil
Benzer durumun hayvanlar arasında da yaşandığı gözlemlenmiş.
Yapılan bir çalışmada; baskın bir erkek tarafından saldırıya uğrayan maymunun saldırgan maymuna sığındığı gözlemlendi. Çalışmada, saldırıya uğrayan ve baskılanan maymunun kendinden daha güçlü olana biat etmesi sonucu ortaya çıkarılmış. Hatta saldırıya uğrayan maymun, aciz, yaralı ve güçsüz olduğu izlenimini uyandırmak için kendini tırmalayıp, tırnaklarını yiyor.
Benzer bir durum köpekler arasında da var.
Güçlü ve baskın bir köpek tarafından saldırıya uğrayan güçsüz, aciz bir köpek sırtüstü yatıp bacaklarını oynatarak yavru köpekleri taklit ettiği gözlemlenmiş. Böylelikle güçlüye karşı kendilerinin ciddi bir tehdit olmadığı mesajını vermeye çalıştığı sonucu çıkarılmış.
İnsanlarda Stockholm Sendromu olarak tanımlanan bu tepki türüne kimi sürüngenlerde ve insan dışındaki memelilerde, özellikle de şempanzelerde ve hatta sirk hayvanlarında da rastlanmaktadır. Bu durum, konunun insanlarla sınırlı olmadığını, evrimsel tarihin bir parçası olduğunu düşündürmektedir. Yukarıdaki maymun ve köpek davranışları bu düşünceye örnektir.
Tüm bu örneklemelerde tuhaf ve çelişkili gözüken tepkiler "Stockholm Sendromu" olarak tanımlanıyor.
Tanım genişliyor;
İlk başlarda Stockholm Sendromu, rehinelerin kendilerini esir tutanlara karşı geliştirdikleri, sağduyuya aykırı olarak nitelendirilen sempatik duygulara işaret etmek için kullanılmış olsa bile daha sonra insanlar ve hayvanlar arasında yapılan gözlem ve tespitlerde bu tanım genişletilmiştir.
Otoriter/diktatör yönetimlerde toplumsal baskın tepkiler, tarikat üyelerinde önderlerine karşı, fahişelerde kendilerini pazarlayanlara karşı, ensest mağdurlarında ebeveyne karşı, şiddete uğrayan kadınlarda kocalarına karşı gözlenen tuhaf ve anlaması güç bağlılıklar da Stockholm Sendromu'nadahil edilmiştir.
Peki, bunun nedeni nedir, nasıl olur da bir insan, kendisi için yüksek derecede tehdit oluşturan ve kendine zarar veren birine karşı duygusal bağlılık hisseder? Nasıl olur da onu korumaya çalışır, eksikliğini özlemle hisseder ve onun ardından yas tutar? Dahası, nasıl olur da bir terör esiri, zaman içinde kendisini esir edenlerden birisi haline gelir?
PattyHearst olayındaki ‘mağdurun, kendisini baskılayan koşullardan kurtulmasına karşın baskılayan tarafa geçmesinin sebebi nasıl açıklanabilir peki?(Yarın: Mağdurun ezenin safına geçmesi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.