Tarihsel arka planda, üzerine çeşitli anlamlar yüklenen beslenme ve büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Günümüzde üzerinde durulan en önemli konulardan biri olan beslenme; hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturur. Bu anlamda besinleri nasıl tüketmemiz gerektiğini, daha iyi bir diyet seçimi yaparak sağlığımızı nasıl daha yüksek seviyede tutmamız gerektiği ve benzeri konular üzerinde duran beslenme ve diyetetik 18. Yüzyıla kadar Ampirik(Deneysel) düzeyde kalmıştır.

19. Yüzyıl ortalarına doğru gelindiğinde ise, tüketilen besinlerin birleşimlerinin analizi, besin öğelerinin vücuttaki fonksiyonlarının birbiri ardına yapılan bir takım çalışmalarla bir bilim alanı olarak hızlı bir gelişme göstermiştir. Bu gelişmenin akabinde, hastalıklardan korunma ve hastalıkların tedavisinde nasıl bir beslenme uygulanacağı konusunun netleşmesiyle birlikte diyetetik bilimi gelişmiştir. Bu alan hem sağlık hem de besin endüstrisi ile ilgilidir. Beslenme ve diyetetik, besin ve beslenme bilgisinin sağlığı geliştirmek, hastalıkları önlemek veya en aza indirmek için uygulanmasıdır. Beslenme ve diyetetik bilim dalı, sağlık ve hastalıkta diyetin uygulanması, besinlerin hazırlanması ve besin alımı üzerinde bilimsel çalışmalar yapmaktadır.

Bu gelişmelere paralel olarak, insanlara beslenmelerinin kontrolü ve diyetlerinin planlanması konusunda yardımcı olacak meslek mensupları ihtiyacını doğurduğundan diyetisyen/beslenme uzmanı gibi meslek mensupları ve onların çalışma alanları tanımlanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, bu alanlara her gün bir yenisinin etkilenmesi, Beslenme ve Diyetetik bilimlerinin 21. Yüzyıl başlarında gösterdiği gelişimin yüzyılın sonlarına doğru çok büyük boyutlara ulaşacağının önemli bir göstergesidir.

Günümüz dünyasında, özellikle gelişen teknolojinin de etkisi ile beslenme ve buna bağlı olarak diyetetik, her disiplini ilgilendiren, bu nedenle sayısız bilimsel araştırma ve yayın konusu olmaları yanında, medya aracılığı ile topluma her gün birbiri ile çelişen haberler yapılmasına bağlı olarak toplumda kargaşa yaratan ve hiç gündemden düşmeyen bilim alanlarıdır.

Bu yüzden Diyetisyenlik mesleğindeki gelişmeye paralel olarak diyetisyenlerin çalışma alanları da oldukça fazlalaşmıştır. Bu ilerlemeler ışığında, diyetisyenlik mesleğinin de pek çok alanda gelişme gösterdiğinin ve diyetisyenlerin çalışma alanlarının gün geçtikçe artacağının önemli göstergeleridir. Bu gelişmelere ayak uydurabilmek için üniversitelere de pek çok görev düşmektedir. Beslenme ve diyetetik bölümlerinin çağdaş bilgi ve deneyimle diyetisyen mezun edebilmek için eğitim programlarında sürekli düzenleme yapmaları ve eğitim kadrolarını güçlendirmeleri gerekir. Sözlerimi Filipinli meslektaşımız Orbeta’nın söylediği şu sözle bitirmek istiyorum: “nerede besin varsa orada diyetisyen için bir altın kâse vardır”

(Daha fazla bilgi için iletişim: 0545 908 00 29)