Mısır’a giden tekstilci Diyarbakır Bismil’e getirilsin
YENİGÜN HABER – Ekonomim.com yazarı Bismil’e gerçekleştirdiği ziyaret sonrası kaleme aldığı yazısında Bismil’in tarım alt yapısı ile ilçedeki iş insanlarının, çiftçilerinin taleplerini dile getiren bir yazı kaleme aldı.
Ali Ekber Yıldırım’ın ilgili yazısı şöyle:
Bismil’e ulaşmak için sabahın dördünde yola çıktım. İzmir’den 05.40 uçağı ile Diyarbakır’a oradan da kara yolu ile Bismil’e geçtim. Şube açılışından sonra çiftçilerle sohbet ettik. Sohbet sonrası Diyarbakır’a dönerek Sabiha Gökçen Havalimanı’na, oradan da kara yolu ile Sapanca’ya gittim. Ekonomi gazetemizin, PwC (PricewaterhouseCoopers) desteği ile düzenlediği 4. Dönüşen Liderlik Zirvesi’nde “Tarımda Riski Yönetmek” konulu bir konuşma yaptım ve 11 Ekim’de İzmir’e döndüm.
Bismil’e yaklaşık iki yıl önce 22 Kasım 2023’te yine İş Bankası’nın “çiftçi buluşması” için gitmiştim. Bir kıyaslama yapmam gerekirse; çiftçiler iki yıl öncesine göre pamuk fiyatından, kuraklıktan, su sorunundan daha çok şikayetçi. Sorunların bilinmesine rağmen çözüm üretilmemesinden yakınıyor. Fark ödemesi(prim) sisteminden dekar başına doğrudan gelir desteğine geçilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorlar. Mısır’a giden tekstilci Diyarbakır Bismil’e gider mi? - Resim : 1
Türkiye İş Bankası’nın ülke genelinde faaliyet gösterecek 56 tarım ihtisas şubesinden biri olan Bismil Diyarbakır Tarım İhtisas Şubesi’nin 9 Ekim’de açıldı.
Tarımın zor yılı
Bismil’deki konuşmamda da belirttim, 2025 yılı, tarım açısından çok zor geçiyor. Zirai don, kuraklık, aşırı sıcak, dolu gibi olumsuz hava koşulları üretime ciddi zarar verdi. Artan üretim maliyetlerine rağmen bir çok üründe çiftçideki fiyat adete yerinde saydı. Bazı ürünlerde fiyatlar geçen yılın gerisinde kaldı.
Hayvancılıkta süt krizi yıllardır devam ediyor. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı referans fiyatı takan yok. Birçok üretici bu fiyatın altında süt satmak zorunda kalıyor. Şap hastalığı nedeniyle hayvancılıkta ciddi verim kayıpları yaşandı.
Tarımda destekleme modeli değişti. Destekler erken açıklanıyor ancak çok geç ödeniyor. Erken açıklanması olumlu olsa da geç ödenince çiftçiye yararı olmuyor.
Su ve buna bağlı kuraklık ülkenin en önemli sorunu haline geldi. Eskiden hasat olunca çiftçinin yüzü gülerdi, şimdi hasat olunca çiftçi kara kara düşünüyor. Yaptığı masrafı, elde ettiği gelirle karşılayamama sıkıntısı yaşıyor.
Bir yandan da tüketicinin alım gücünün düşmesi nedeniyle birçok üründe talep azaldı. Tüketici, “fiyat yüksek” diye tüketimi kıstı. Üretici, “fiyatlar düşük” para kazanamıyorum diye şikayet ediyor.
Bismil’de planlama kapsamında 8 ürün var
Tarım ve Orman Bakanlığı hayvancılıkta 2024 yılı itibariyle, bitkisel üretimde 1 Ocak 2025’ten itibaren planlı üretime geçti. Bitkisel üretimde planlı üretim kapsamında 13 ürün ve yem bitkilerine ilave destek ödeniyor. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde bu 13 üründen 8’i planlama kapsamında. Bu ürünler arpa, buğday, mısır, mercimek, nohut, ayçiçeği, soya ve pamuk. İlave olarak, yem bitkileri var. Yem bitkileri ülkenin tümünde destekleniyor. Bismil’de planlama kapsamında olmayan ve ilave destek verilmeyen ürünler ise; kuru fasulye, kuru soğan, patates, kanola ve aspir.
Bismil Tarım İlçe Müdürlüğü’nün yerel medyada yer alan 2025 yılı verilerine göre, ilçede Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 1,2 milyon dekar tarım arazisi var. En fazla ekimi yapılan ürün 544 bin dekar ile buğday. Pamuk ekim alanı 402 bin dekar ile ikinci sırada. Diğer ürünlerde ise ekim alanları şöyle; mercimek 104 bin dekar, mısır 77 bin dekar, arpa 40 bin dekar, biber 29 bin dekar, aspir 32 bin dekar, silajlık mısır 9 bin dekar, fıstık 8 bin dekar, soya 5 bin dekar, nohut 3 bin dekar, badem 547 dekar, çörek otu 133 dekar. Nadasa bırakılan alan ise 3 bin dekar.
İlçenin tarımsal ekonomisine pamuk yön veriyor
Bu farklı ürün desenine rağmen öne çıkan ürün pamuk. Türkiye’nin toplam pamuk üretiminin ortalama yüzde 7-8’i Bismil’de üretiliyor. İlçe ekonomisinde pamuğun özel önemi var.
Ülke genelinde olduğu gibi Bismil’de de üretici pamuk fiyatlarının son 3-4 yıldır yerinde saymasından şikayetçi. Üretim maliyetleri artarken 3-4 yıldır çiftçinin ürettiği pamuk hemen hemen aynı fiyata satılıyor. Düşük fiyat sorununa bu yıl su sorunu, kuraklık da eklenince verim kayıpları da yaşandı. Çiftçi para kazanamıyor. Bu nedenle üretimden bir kaçış gözleniyor. Bunun önümüzdeki üretim sezonunda daha yoğun yaşanması ve üretiminde sert bir düşüş olacağı ifade ediliyor. Sadece üretimde de değil, pamuğu işleyen çırçır işletmelerinde de sorun var.
Mısır’a giden tekstilci Bismil’e getirilsin
Son dönemde Türkiye’deki tekstil, hazır giyim, konfeksiyon firmaları başta Mısır olmak üzere başka ülkelere yatırım yapıyor. Bismil’deki pamuk üreticileri, başka ülkelere giden bu yatırımların Bismil’e çekilmesini istiyor.
Bismil Pamuk Üreticileri Birliği Başkanı Hasan Vural, çiftçilerle sohbetimizde söz alarak özetle şunları söyledi. “Bizim bu bölge iklim olarak pamuk üretimine çok uygun. Topraklarımız gayet verimli, su var. Yani bir İç Anadolu gibi değil. Bölgemiz, Doğu Toroslara yakın olduğu için, Bismil, Diyarbakır kurak olsa bile ovada su birikiyor. Dolayısıyla suyumuz da var. İleride daha da çoğalacak. GAP(Güneydoğu Anadolu Projesi) sulama sistemleri devreye girdiğinde daha çok su olacak. Bugün sulanan alan birkaç kat artacak. Dolayısıyla pamuğun önü açık.İstikbali parlak.
Sanayi olmadan pamuktan para kazanılmaz
Ancak, pamuğu üretmekle çiftçi para kazanamıyor. Aşağı yukarı 4 senedir fiyatlar yerinde sayıyor. Ama girdiler her sene en az yüzde 60 artıyor. Bazılarında da yüzde 100 artıyor. Dolayısıyla bugünkü şartlarda biz pamuk ekerek para kazanamayız. Bizim sizin de yazmanızı istediğimiz ve yetkililerden de talebimiz, buraya pamuğa dayalı sanayinin gelmesi lazım. Yani çırçırımız var, iplik işletmelerinin, akrilik dediğimiz boya fabrikamızın olması lazım. Dokuma fabrikalarının olması lazım. Yani burada tekstil sanayisinin kente yayılması lazım ki çiftçi para kazansın. Çünkü, o zaman en az dört aşamada katma değer yaratılmış olacak ve çiftçi de buradan payını almış olacak. Başka türlü bugünkü sistemle, bugünkü düzenle pamuktan para kazanamayız. Para kazanamıyorsanız niye bu işi yapıyorsunuz? diye soruyorlar. Başka bir mesleğimiz yok. Biz çiftçilikten başka bir iş bilmiyoruz. En iyi bildiğimiz meslek de çiftçiliktir. Tabii aramızda ticaretle uğraşanlar, sanayiyle uğraşanlar da var. Ama genelde burada yaşayanların yüzde 85'i tarımla geçiniyor.
GAP bitince artan pamuk üretimi ne olacak?
Diyarbakır'a tarım ve tekstile dayalı sanayi geldiği zaman, biz o zaman para kazanırız. Bir ikincisi, buraya sanayi gelmediği takdirde, yarın GAP tamamen devreye girdiği zaman, aşağı yukarı bizim pamuk üretimimiz iki üç katına çıkacak. Biz o pamuğu nereye götüreceğiz? Ne yapacağız? Nerede saklayacağız? Bunun nakliyesine biz para yetiştirebilir miyiz?
Pamuğu alıp Kahramanmaraş’a, Adana'ya, başka bir ülkeye göndermek çok maliyetli bir iş. Dolayısıyla buraya yapılacak en büyük yatırım tekstil sanayini kurmaktır. Bu sanayi geldiği zaman sadece çiftçimiz kazanmayacak, gençlerimiz de kazanacak. Bir sürü işsiz gençlerimiz var. Onlara iş imkanı doğacak.
Hepimiz takip ediyoruz, duyuyoruz şu kadar tekstil firması Mısır’a gitti, şu ülkeye gitti. Mısır devleti o firmalara ne imkanlar sağlıyor, bizim devletimiz sağlasın ve Mısır’a gideceklerine Bismil’e, Diyarbakır’a gelsinler. Devletimizden istediğimiz budur.”
Bölgenin elektrik sorunu çözülemiyor
Bismil’de 20 bin dönüm pamuk ekimiyle en büyük üreticilerden biri olan Mehmet Altay aynı zamanda iki çırçır işletmesi sahibi ve hayvancılık ta yapıyor. Bölgede 1974'ten beri pamukla uğraşan bir aile olduklarını belirten Mehmet Altay çiftçilerin özellikle elektrik şirketi Dedaş ile ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi. Elektrik sorununun yıllardır çözülemediğini hatırlatarak: “ Devlet Su İşleri’nin kanal yapımının gecikmesi, GAP Projesinin sulama yatırımlarının gecikmesi nedeniyle su sorunu yaşıyoruz. Ürettiğimiz pamuk değerinde alıcı bulamıyor. Biz hem pamuk üretiyoruz hem de iki tane çırçır işletmemiz var. Hayvancılık işletmemiz var. Günde 22 ton süt üretiyoruz. O tarafta da ciddi sıkıntılar var. Siz bunları her zaman dile getiriyorsunuz. Tarım bizim can damarımız. Devlet tarımda girdileri ucuzlatsa biz de rekabet ederiz. İthalata gerek kalmaz. Yatlara ucuz mazot veriliyorsa çiftçilere de verilmeli. Bizler üretiyoruz ama karşılığını alamıyoruz. “ dedi.
TARSİM’den şikayet var
Gittiğimiz hemen her yerde üreticiler Tarım Sigortaları Havuzu(TARSİM)’nun uygulamasından şikayet ediyor. Bismil’de de üreticiler, bu sene kuraklık nedeniyle buğday, arpa, mercimekte yüzde 90-95 hasar gören, biçerdöverin girmediği tarlalar olduğunu ancak eksperlerin hasar oranını düşük gösterdiğini, verim miktarının da düşürülmesi nedeniyle zararlarının karşılanmadığını dile getirdi. Bu konuda ilave destek bekleniyor. Özetle, Diyarbakır Bismil’de üreticilerin yaşadıkları diğer bölgelerden farklı değil. Üreticiler çok zor geçen 2025 yılında ürünlerinin değerinde satılmasını, devletin tarımsal destekleri zamanında ödemesini ve üretimin devamlılığı açısından girdilerin ucuzlatılmasını istiyor.
“Tarım bizim için milli mesele”
Mısır’a giden tekstilci Diyarbakır Bismil’e gider mi? - Resim : 2Türkiye İş Bankası’nın 100. yılında ülke genelinde faaliyet gösterecek 56 tarım ihtisas şubesinden biri olan Bismil Diyarbakır Tarım İhtisas Şubesi’nin 9 Ekim’deki açılışına İş Bankası Tarım Bankacılığı Pazarlama Bölüm Müdürü Umut Yiğit, bankanın yöneticileri, bölgedeki şube müdürleri, kamu yöneticileri ve çok sayıda çiftçi katıldı.
Açılışta konuşan Türkiye İş Bankası Tarım Bankacılığı Pazarlama Bölüm Müdürü Umut Yiğit, tarımı milli bir mesele olarak sahiplendiklerini belirterek, “Tarımı, finansman, teknoloji ve bilgi ile birlikte üçlü bir çerçevede ele alıyoruz. Çünkü tarımı milli bir görev olarak görüyoruz. Tarımın daha katma değerli, verimli olması adına çiftçilerimize, üreticilerimize destek oluyoruz. Uzman arkadaşlarımızla Türkiye'nin verimli ovalarında açılan 56 Tarım İhtisas Şubemizle hizmet veriyoruz. Tarım ihtisas şubelerimiz, geleneksel bir banka şubesi gibi değil, farklı konsept ve tasarımıyla hizmet veriyor. Burada, finansın dışında tarım alanında da uzmanlaşmış çalışanlarımız var. Şubelerimizi bir üreticinin, çiftçinin her türlü ihtiyacını karşılayabileceği, online televizyon ekranlarında ürünlerle ilgili olarak bilgi alabileceği, rahat bir şekilde oturup çayını kahvesini içebileceği teknolojik bir şube olarak tasarladık” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.