Sevda Kaplan
Sevda KAPLAN yazdı: Bir Nefes...
Hayatın insanoğluna sunduğu güzellikleri görmeyip, hırslara kurban ettik, ne kazandık ne kaybettik. İnancımızı mı, Sevgimizi mi?
Bence her ikisini de kaybettik. Bir etrafımıza bakalım, kim kime, ne neye inanıyor, ya da kim kimi kim neyi seviyor. Hayatın içini boşaltıp, anlamsızlaştırdık, hayatı sevmemeye başladık. Kendimizden ve her şeyden vazgeçtik. Haliyle kendinden vazgeçmek hayattan vazgeçmek oldu. Oysaki hayat ne güzel derdik, şarkılarda şiirlerde. Şimdi hayatın getirdiği güzelliklerin yerini kötülükler almış. Nerde kaldı sevgimiz. Hiç olup uçtu. Hayat mı Allah belasını versin der olduk. Keşke bu dünyaya gelmeseydik, keşke hiç yaşamasaydık diyoruz, duyuyorum çoğu kez...
Kimine de hayat güzel, yaşananların hiç biri umurunda değil, yanındakinin ayağı taşa mı değmiş, aman boşver değsin benim değmediği ya diyenler var.
İyi de bu hayatı sevmek mi oluyor, yoksa bencilik mi oluyor. Çoğu zaman bu kavramları birbirine karıştırır olduk. Sevmenin beraberinde huzuru, sağlığı getirdiğini unutmamalıyız. Mutlu değilseniz çabuk yaşlanır, hastaların ve tahtalıköye yolculuk ederiz. Elbet bir gün o trene binince, ancak şimdi değil demeli ve sevmekten ve sevilmekten vazgeçmemeliyiz. Sevginin olmadığı yerde mutlulukta olmaz. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurluysanız siz hem seviyor hemde yaşıyorsunuz. Hayattanvazgeçmek bütün hücreleri öldürmek demektir. Karşınıza ne sorun çıkarsa çıksın unutmayın ki, her şey mutlaka bir sonuca doğru gider. Gözünü sevdiğim ataların dediği gibi’ Her karanlığın birde aydınlığı vardır.’ İşte bunu kendimize şiar edinirsek mutlak mutluk bize uzak olmaz, hücreler kendini yeniler, her şey yeniden hayat bulur. Bir doğaya bakalım, bunca güzelliği bırakıp nereye gidiyoruz. Doğadaki, renkler, sesler, hayvanlar, bitkiler bu hayatın güzelliği değilmi? Ne büyük bir güç...
Ne büyük mutluluk...
Çok sıkıntılınızda, çok bunaldığınızda Şehirlerin keşmekeşinden kurtulmak gerek, biraz toprağa basalım, biraz tabiatıizleyelim, bir nefes alalım. Ohh deyip sen ne güzelsin yaşam diyelim, önce kendimizi sevelim, etrafımızda olup bitenleri eksiği ya da fazlasıyla sevelim, hayata tutunalım. Birine hediye alalım, birinden hediye alalım, ne güzeldir o duygu. Vicdanın rahatlamış hali. Huzurun verdiği mutluluk.
İnsan insanı niye öldürür, hırslarına kurban gittiği için, bir insan kendinden vazgeçtiği için kendini öldürür değil mi?
Bence bu tarz insanların psikolojisi bozulmuştur, içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Oysaki çıkacak bir kapı vardır, o da sevmektir. Sevginin gücünü görmek için iki dakika aynaya bakın, kendinize iltifatlar edin ruhunuzu okşayın, olmadı kendinizi doğaya salın ve bir nefel alın. Bakın bir nefes nasıl taşları rayına oturtacak. Hayatı sevin ki hayat size güzel şeyler sunsun. Hepimiz tercihlerimizi yaşarız o zaman niye tercihimizden pişmanlık duyalım ki, onu bunu şunu ben seçtim deyip kendinizi suçlamaktan, ya da sebepler bularak etrafınızı, hayatı suçlamaktan vazgeçin. Bütün tercihlerle yaşamayı öğrenelim. İki dakika kendinizi sevdiğinizi hatırlayın. O zaman etrafınızdaki her şeyiseversiniz. Bir Nefes bir mutluluk, bir mutluluk bir hayat…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.