
Vaka; Adli mi klinik mi?
Son yazımın ana konusu şiddetti. Geçtiğimiz hafta sonu görüntüleri kamuoyuna yansıyan dehşet görüntülerle daha da katlanarak devam etti şiddet.
Demiştim, tekrar edeyim; Bunlar gördüklerimiz, bir de görmediklerimiz, duymadıklarımız var.
Nereden bakarsanız bakın toplumsal alanda klinik bir vakayız.
Televizyon dizilerinden, filmlerden başlayan rol modellerin hayat bulmuş halleri.
Ne yapılır, ne ediliri kıt aklımla dil döndükçe kendime söylendim, size de anlatayım.
Birincisi eğitim, ikincisi ceza-i müeyyideler, üçüncüsü siyasetin topluma bakışı.
Eğitim demişken maalesef televizyon dizileri ve sosyal medyanın da dahil olduğu komple bir eğitimden başlıyor ilk adım.
Alınan rol modellere bakın Kurtlar vadisiyle başlayan Çukurla süren, tarihi kahramanlık figürleriyle süslenen 20 yıllık televizyon tarihindeki saldırgan tiplemelerle büyüyen bir nesil.
RTÜK diye bir kurumumuz var ve tümü bu kurumun kontrolünde yapılıyorsa bu işte bir sakatlık var demektir.
Neredeyse devlet eliyle büyütülen bir nesil.
Okul eğitimi başlı başına problem.
Öncelik televizyon ve sosyal medyada bunu kontrol altında tutmak olmalı.
Bir ikincisi suçların çoğu silahla işlenmiş, işleniyor.
İkincisi ceza-i müeyyideler!
2022’den 2023’ün ilk altı ayını kapsayan 18 aylık sürede 3 binin üzerinde insan silahlı kavga olaylarında yaşamını yitirmiş, 5 bine yakın insan da yaralanmış bu olaylarda.
Tam bir silahlı terör.
Peki, “Bu insanlar bu silahları nereden buluyor?” diye düşündünüz mü hiç.
Bireysel silahlanmanın bu kadar rahat olduğu bir ülkede b soru bile abes ile iştigal olur sanırım.
Kahır ekseriyeti ruhsatsız silah, yani devlet izni dışında taşınıyor.
Cezası ne?
Ruhsatsız silah taşımanın cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adli para cezasıdır. Bu sebeple Türk Ceza Kanunu madde 52'de yer alan hükümlere göre para cezası belirleniyor. Bu da günlük 20-100 TL arasında değişiyor.
Caydırıcı rakamlar değil elbet. Beline silahı koyan ceza parasını da bir yere ayırıyor.
Bir de siyaset var demiştik değil mi?
Siyasetin dili başlıca sorunlarımızdan biri. Bir de siyaset-suç ilişkisi amiyane tabirle ortalığa saçılmışken nasıl kelam edeceğimi bilemiyorum.
Tabi benim amiyane tabirlerle basit dille anlattığım şeyler ciddi çalışmalarla ele alınması gereken konular.
Peki, başta devlet olmak üzere bu konuda ciddi bir çalışmaya rastladınız mı şimdiye kadar? Hayır.
Yapılır mu peki? Hayır.
Nefes tüketmekten, üzülmekten başka yapacak bir şeyimiz yok; sonumuz hayrola!
İbrahim Acar yazdı: Yanlışın doğrusu/Sittin sene
30 Ekim 2023 Pazartesi 11:28İbrahim Acar yazdı: Gençler, yasa dışı bahis ve kumar
27 Ekim 2023 Cuma 00:20İbrahim Acar yazdı: Susan dilsiz şeytanlar
25 Ekim 2023 Çarşamba 00:10İbrahim Acar yazdı: Yok, öyle bir şey!
20 Ekim 2023 Cuma 00:10İbrahim Acar yazdı: Gazze ateşiyle yanmak
17 Ekim 2023 Salı 00:20İbrahim Acar yazdı: Bir “Sürgün” hikayesi
13 Ekim 2023 Cuma 00:10İbrahim Acar yazdı: Faydasız Savaş; Hamas-İsrail
12 Ekim 2023 Perşembe 00:10Bir ağacın anlattıkları
07 Ekim 2023 Cumartesi 00:10İbrahim Acar yazdı: Diyarbakır neden bu kadar sahipsiz?
04 Ekim 2023 Çarşamba 00:30Bayramlık ağzımda
28 Eylül 2023 Perşembe 00:10




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.