-“Ey Rabbimiz! İşittik ve itâat ettik, mağfiretini dileriz; dönüşümüz ancak sanadır!” der ve Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ederler.

O öyle bir Allah’tır ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Hayy’dır, Kayyûm’dur. O'nu ne bir uyuklama, ne de bir uyku tutar. Göklerde ne var, yerde ne varsa O'nundur. Onların önlerindekini ve arkalarındakini yani geçmiş ve geleceklerini bilir. Onun Kürsî'si, gökleri ve yeri kaplamıştır; her ikisinin muhâfazası O'na ağır gelmez. Ve O, Aliyy’dir, Azîm’dir. (Bakara Sûresi 285-255)

-Mü’min kimse, bir gün kıyametin kopacağına, kainattaki düzenin yok olacağına, öldükten sonra dirilmeye, dünyada yaşadığı hayatın hesabını vereceğine inanır. Ahirete yakinen inanır, ömrünü cehennem korkusu, cennet ümidi ve Allah’ın rızasına erme coşkusu ile yaşar.

“Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va'dinden dönmez.” (Aliimran Sûresi 9)

-Şeytan insanın apaçık düşmanıdır. Müslüman onun vesveselerinden uzak durur. Şeytanın insanı kötü yollara düşeceğini görür ve bundan kaçınır.

“Ey Âdemoğulları! Size “Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için apaçık bir düşmandır; bana kulluk edin, doğru yol budur” dememiş miydim? Nitekim o şeytan sizden nice nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmıyor muydunuz?” (Yasin Sûresi, 60,61,62)

-Mü’min hem bedenen hem de ruhen temizdir. Temizlik hayatının vazgeçilmez özelliğidir. Allah’ın temizliğe dikkat eden ve çok temizlenen kimseleri sevdiğini bilir.

“…Allah çok tövbe edenleri sever ve içi dışı temiz olanları sever.” (Bakara Sûresi,222)

-Mü’min, namazı, bütün şart, erkan ve adabına dikkat ederek dosdoğru kılar. Namaz kılarken kalbi huşû içindedir. Kıldığı namaz onu her türlü fuhşiyat ve kötülüklerden alıkoyar. Namazlarını aksatmaz, aksatırsa “yazıklar olsun” itabına maruz kalacağını bilir. Namazlarını cemaatle kılmaya çalışır. Özellikle secdede Allah’a en yakın olduğunu hisseder. (Alak 96/19)

“Namazı kılın, zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.” (Bakara Sûresi,110)

-İnsanın ilmi, yeteneği ve gücü sınırlıdır. Bu sebeple sahip olduklarına, başına gelenlere teslimiyet göstermelidir. Rabbimiz bunda insanın hem madde hem de mana aleminde yararına olan hikmetler var etmiştir.

“Yeryüzünde vuku bulan veya başınıza gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılı olmasın. Kuşkusuz bu Allah’a göre kolaydır.”

“Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz ve O’nun size verdikleriyle şımarmayasınız diye (böyle yapmıştır). Allah kendini beğenen, böbürlenen hiç kimseyi sevmez.” (Hadîd Suresi 22-23)