
Halil Yaman
Halil Yaman yazdı: Toplum içindeki fikirler
Kendini bilen toplumlar insanlığın varoluşunu daima hizmet etmiştir.
"Bir insanda insanlığın tüm halleri vardır."
Bütün hayat hikayeleri değişik yargılara boyun eğerek bir kaba sığdırılan İnsan, kendi ruhunun aynası olmaktan çok yargıların ve düşünemediği durumların kurbanıdır. Hayat olarak kendine yetemeyen bir toplumun başka toplumlara ne dili ne mezhebi nede kültürün izi kalabilir. Haliyle kendi ütopyasının dışına çıkamayan her toplum başka bir dünyanın var olduğuna inanamaz.
Her bireyin görevi kendi dünyasında yazmak yansıtmak memleketin halini dert edecek kadar toplumun öz benliğine inmesi gerekir.
"Telgrafhane
Uyuyamayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o eski sen değilsin
Sen şimdi işsiz bir telgrafhane gibisin,
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketinin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku girmez ki
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın."
Melih Cevdet Anday, toplumu ve kendi içinde bildiği memleket sevdasına sanatıyla ön planda tutmuştur. Her çağın bireyselliği kendi içinde bulunduğu hal veya hallerin kaleme yansıttığı gibi çağı okuya bilme adına kendine vakur bir hissiyat ile çağın can alıcı tarafından seslenmeli diye düşünebiliriz. Yaşadığımız zamanın içinde zamandan yoksun yaşamak gibi bir şey söz konusu olmadığı için zamanda erimek gibi bir kaygı oluştuğunda ister istemez hayallerin ve ruhların neye hizmet etiğini apaçık ortaya koyacaktır.
Geçmiş yıllara bakıldığında fikirleri ön planda olan düşünürler, genelde acı bir sınavdan geçerek kendi toplumundaki başka bireyin kurbanı olmuştur. Yüzyıl önce yazılmış ve gümümüze kadar gelen fikirler bize ışık olmasından çok kendi çağında anlaşılmayarak göç etmiştir.
Bu toplumların bireyleri daha çok fikir babalarının faili olmaktan başka bir sonuç çıkarmamışlardır. Hal böyle olunca kendi dünyamızda sayabileceğimiz topluma, memlekete, yararlı bireyleri çok sonradan öğrenmiş olmamız sizce de insanlığın her çağda aynı duruma düşmesi pişmanlık silsilesine davetiye çıkartmaz mı? Peki bunun farkındalığı oluşması dünyada zekadan çok ahlaki bireyler yetiştirmekten geçtiğini ve doğru bireyin kendini, ahlaki değerlerini koruması adına fikir üzerine fikir yarata bilmesidir. Bugün bir toplumda bir fikre saygı göstermek bu fikrin üzerinde bir fikir üretebilirsek işte ozaman gerçek bir fikrin ortaya koyması söz konusu olacaktır . Yani politik olmayan küreselleşmemiş ve meta durumu söz konusu olmayan her fikir toplum yararınadır.
“İyi bir insan öldüğünde ona ağlamayın. Asıl onu kaybeden topluma ağlayın.” (Farabi)
Her çağda vardır ki şairler sevdikleri tarafından düşünürler ise toplumları tarafından anlaşılmadığı için şiir öksüz fikirler hep asılı kaldı.
Halil Yaman yazdı | Kendini Bil
13 Kasım 2024 Çarşamba 18:45Halil Yaman yazdı: Çağın özeti
15 Ağustos 2024 Perşembe 00:30Halil Yaman yazdı: Yabancı
11 Haziran 2024 Salı 00:20Halil Yaman yazdı: Sabahın Eşiği
08 Mayıs 2024 Çarşamba 00:30Halil Yaman yazdı: Ahmed Arif
04 Mayıs 2024 Cumartesi 00:30Halil Yaman yazdı: Halil Cibran
25 Nisan 2024 Perşembe 00:30Halil Yaman yazdı: Kendi Seçimi Olmadan Mutlu Olabilme Sanatı
17 Nisan 2024 Çarşamba 00:20Halil Yaman yazdı: Stefan Zweig ve bilinmeyen bir kadının mektubu
05 Nisan 2024 Cuma 00:10Halil Yaman yazdı: Didem Madak derki ;
30 Mart 2024 Cumartesi 00:20Halil Yaman yazdı: İnsanın aynası!
19 Mart 2024 Salı 00:00




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.