Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

Sen ile ben

Gecenin sessizliğinde seni soran benim

Yıldızlar şahit, ay ışığını hayra yoran benim

Sussuz memlekete yağmur boran benim

Bugünü görmeyen sabık olan sensin

Kelimeleri cümleye emanet paragraf benim

İşlenmemiş gönüle değer veren sarraf benim

Her söze inanıp kandırılan cahil, saf benim

Duyupta anlamayan uyanık olan sensin

Ağlayan gözlerini hasretle özlemle silen benim

Her gidişinde arkandan inatla gülen benim

İçinden geçeni senden daha iyi bilen benim

Kendinden kaçan korkuya yanık olan sensin

Rüzi mahşerde şikayetçi olacak olan benim

Hakkımı bırakmadan hepsini alacak olan benim

Herkes gittiğinde yanında kalacak olan benim

Sende git diye yalvaran, batık olan sensin

Nefesini içine çekip gözlerini yuman benim

Yaktığın ateşte savrulan siyah duman benim

İyilikleri denize atan gizli koruman benim

Yüzünü çevirip kaçan, balık olan sensin

Mahkemeyi Kübra da müsterih olan benim

Ellerde sallanan boncuklu tesbih olan benim

Şiirlere seni döken Mehmet Sebih olan benim

Yüzünü saklayan suçlu, sanık olan sensin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi