Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan yazdı: E Tipi’nden Kültür Merkezi’ne

Diyarbakır’da önceki gün yerel yayın yapan tüm gazetelerin manşeti neredeyse aynıydı: Diyarbakır E Tipi Cezaevi boşaltıldı.

Konu önemli…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl bunu dile getirmiş ve “Diyarbakır Cezaevi’ni yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz” demişti.

Cumhurbaşkanının yarın kente yapacağı ziyaret öncesi cezaevi mucizevi (!) şekilde 1 günde boşaltılırken,  270 mahkum da farklı cezaevlerine sevk edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Temmuz 2021'de katıldığı bir televizyon programında Diyarbakır Cezaevine dair, "Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi'ni yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Adalet Bakanlığımız bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor. Böylece Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

12 Eylül askeri darbesinden sonrasındaki kullanım amacıyla dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi arasında gösterilen Diyarbakır 5 No'lu Cezaevinde ‘Çok kötü anılar’ kültür merkezine dönüştürülünce ortadan kalkacak mı?

Elbette hayır ancak yapılacak yüzleşme müzesi formatıyla , bu kötü anıların insanlık ve demokrasi adına iyi bir dönüşüme vesile olmasıyla taçlandırılırsa iyi bir örnek olur.

Müze ve kültür merkezlerine dönüştürülen cezaevleri örnekleri var.

Sinop Cezaevi, Ulucanlar Cezaevi örnekleri gibi.

Bütün bunlar bir farkla yapılmalı tabiî ki.

Aslında yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iktidarın ilk yıllarında da dile getirdiği isteğinin bugünlere kadar sarkması Türkiye’nin demokrasi yolculuğundaki hantallığının da bir işareti.

O günden bugüne çok sular aktı, toplumun acı dolu hafızasında silinmesi imkansız izler bırakan olaylar yaşandı.

Çözüm süreciyle oluşan ılımlı ve demokratik iklimin kışa dönmesinin şokunu toplum olarak hala yaşıyoruz. Sabote edilen ve itibarsızlaştırılan süreçten geriye kalan hoş sedalara sığınıp romantizm yapmaya gerek yok.

Sinop Cezaevi, Ulucanlar Cezaevi örneklerinden bahsedip bir farkla yapılmalı tabiî ki dediğimiz şey; Türkiye’nin kırk yılına mal olmuş bir meselenin, Türkiye'nin siyasi tarihini demokrasiye eviren bir sürecin başlangıcı, müjdecisi olması temennisi ve hasretine ışık tutması isteğimizi yenileyelim.

Türkiye’nin yakın tarihinin olumsuz siyasi ve demokrasi anlayışını yansıtan bir mekanın dönüşümü elbette önemli. Umarız içi doldurulacak bir hafıza ve yüzleşme projesi kadar Türkiye’nin demokrasi ve insanlık tarihinin de başlangıcı olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi