Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedîrxan yazdı: Bari birbirimize merhamet edelim

Dövizdeki aşırı dalgalanma üst üste gelen zamları tetikledi.

Mevcut durumu aşmada iktidar yetersiz kalıyor, bu tartışılmaz bir gerçeklik ancak haddi aşan bu durumu tetikleyen bir “merhametsizlik” durumu da var.

Peki, ne yapmamız gerekiyor?

Krizi körükleyen sebepler elbette ülkede ekonomide izlenen tarz-ı siyasetle paralel ancak bir sebep daha var ki o da bu durumu fırsata çevirmeye çalışanlar.

Artan döviz karşısında elindeki malı satmayıp, eldeki mal üzerinden aşırı kâr sağlamayı amaçlayanlar var.

Bir markette sıvı yağın litre fiyatı 20 TL iken, bir diğerinde bu 25-26 TL olabiliyor. Şeker, un, ekmek ha keza öyle.

Tarımda alarm veren bir durum var. Bölge çiftçisi, artan gübre fiyatları karşısında  “gübresiz” ekim” yaptı bu yıl.

Bu rekolteyi etkileyecek mi diye sorulan Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Samet Ucaman, gübre kullanılmayan tarlalarda rekolte düşüklüğü yaşanabileceğini belirterek,  “Azot eksikliğinden kaynaklı bitkilerin yeşerememe, çimlenememe, boylanamama ve kardeşlenememe gibi durumları olabilir” diyor.

Beri yandan devletin çiftçiye gübre temin etmesi gerektiğinin altını çizen Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu’na göre, “Çiftçinin gübre alacak parası yok. Tarların gübresiz ekilmesi rekolteyi düşürecek”

Bu ne anlama geliyor? 5’ten 3’e belki ikiye düşecek rekolte ve bu da zamlara sebep olacak.

Ya da gazete kâğıdı diye tabir edilen 3. Hamur kâğıdın 500’lük top fiyatını 1 aylık zaman diliminde 140 TL’den 225 TL’ye çıkaranlara ne demeli?

Tamam, akaryakıta yüzde 30-40’lara varan büyük zamlar yapıldı ama temel tüketim mallarında yapılan zamlar bunu da aşan bir duruma işaret ediyor.

Bir satıcı şöyle diyor: Sattığımız malı satış fiyatıyla yerine koyamıyoruz.

Amenna doğru ama bunu en tepeden en aşağıya kadar denetleyen bir mekanizmanın da yokluğuna ne demeli.

Piyasa, saldım çayıra Mevlam kayıra halde.

Devlet, eli kolu bağlı bir halde sadece izliyor, belki de izlemiyordur da.

Ancak ucundan kıyısından da olsa hepimizin bir yerinden tutması gereken bir sorunun içinde debelleşirken; toplumsal ahlak, vicdan deyip en azından ‘birbirimize merhamet edelim’.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi