Dr. Vahap Kaya
Dr. A.Vahap Kaya yazdı: Savaştan Sonra 2
Her ne olursa olsun, her ne acı çekersem çekeyim acıyı bal eyleyenleri takip eder anlatımlarıma cevap çıkmazsa da anlatırım, yazarım arşivde kalsın bir gün değerlendirilir
Her şeyi izleyen yıldızların ışığı altındaki yazılarım bu duyguların oluştuğu acı tabloları anlatmamazlık edemez
Kendinden emin insanların bir araya gelerek direndiği, fedakârlık ettiği, çıkış sebebini bilmediği savaşın sonuç tablosundan söz ediyoruz
Anlatmaya dili olmayanların bile kurban edildiği savaştan söz ediyoruz, bilinmezden gelip bilinmeze giden boşluğa söylenen seslerin yine insanlara cin sesi gibi dönen sesler olur haykırışlara döner arayışlarım.
Kayıpların yaşandığı karşılaşmalardan kadın manzaraları, çocuk manzaraları ve sivil ölüm manzaraları bize ne görev veriyor
Bizim biraz daha insan olmamızı salık veriyor ve bu kör savaşlardan vazgeçmemizi söylüyor
Biz vazgeçmeyi denersek ve bu vazgeçişi ümit diye beslerse neden bir gün başarılı olmayalım ki
Bugüne değin bitmeyecekmiş görünen nice savaşları geride bırakmadık mı, sonra bu kadar kayıplara sebep olan savaşları lanetlemedik mi?
Neden şimdi olmasın ve bu savaşların tümünün kanalına tıkaç koyup sonsuza kadar sessizliğe gömmeyelim
Savaş kolay beslenecek bir vuruşma değildir, kendince besin kaynağı vardır ve bu besin kaynağı emek ile biriktirilenleri alır
Savaş ülke kaynaklarını canavar gibi emen ve sonrası oluşan tahribatlarda baş gösteren açlık ve yoksulluğa ne demeli
Savaş sonrası insanları yaraları sarmaya çalışırlar ama savaş bir kere birikimleri tüketmiş ve insanlar bir film seyreder gibi seyredemiyor
Yaşamın döngüsünü çok geriden ve kıt imkânlarla döndürmeye başlar, artık kimin oltasına ne acı ve imkânsızlıklar takılır bilinmez
Kimsenin anlatmaya dili varmazsa da insanların birbirlerinin canına malına göz diken eski barışık komşulara ne demeli
İşte savaşı besleyen veya oluşum evresini hazırlayan etkenlerden bir tanesi, eğer insanlar bu duygular hortladığında önüne set çekebilse, yaşamın gerisi daha sorunsuz olabilir
Daha düne kadar böyle bir sorunumuz yoktu ne odluda bir lafla düşman kesilmiştik ve hangi komşuluk didişmesinde bu kadar zalimlik oluşmasına müsebbip davranışı ortaya çıkarmıştık?
Yani birbirine uymayan bir laf veya bir anlaşmazlıktan bu kadar zalimlik çıkarmak için özel beceri sahibi olmak lazım
Savaş bir talihsizlik değildir, insanların kapısına bir anda konulan bir zorlu koşul değildir, bir tercih ve bu tercih için ciddi hazırlıkları yapılır
Çıkarı vardır ve bu çıkar başka insanların haklarına saldırıyı içinde barındırır ki toprak işgalleri, kaynakların aktarılması gibi
Köle dönemindeki savaşlardan ne farkı var ki? Mantık olarak aynı ama araçlar değişmiştir
Önce insan ticareti, sonra toprak ele geçirme ve kaynakların sömürülmesi hepsinin mantığı güçlülerin güçsüzlere gücünü ispat etmeleri ve kaynaklarını sömürmesi
Savaş sonrası kurumlar yenide oluşturulur, okullar yeninden açılır ama normal duyguların yüreğinde nasıl bir yara açıldığı ve ne kadar sürede onarılacağı kestirilemez ve ya asırlar alır
Öyle onarılmaz yaralara sebep olur ve öyle yüksek tahribatlıdır; birlik olunmadan kişilerin tek başına bununla mücadele etmesi ve üstün gelmesi mümkün değildir
Ne kadar unutturulmaya çalışılsa bile savaş sonrası jenerasyon savaşın depresyonunu yaşar kâbuslarını görür
Psikolojileri savaştaymış gibi gelgitleri yaşar, dünyaya soğumuş duygularla bakarlar, bu duyguların değişmesi çok zamana ihtiyaç duyarlar
Asırlara yayılan bu acı; yaşayanların kötü rüyası olsa keşke ama reel yaşadıkları acı tablo, bedeli olan tablo
Savaşı yaşayanlar bir daha savaş olmasın diye o kadar iç geçirirler ama zalimlerin işi zulüm etmektir ve zulüm etmeden durmazlar,
Aç gözlülerin işi daha fazla kaynak biriktirmektir ve biriktirmeden duramazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.