Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan Yazdı: Ekmek zammında kim haklı?

Diyarbakır’da ekmeğe yapılan zamlarla ilgili ayrı bir sesler kulak tırmalıyor.

Fırıncılar, başta un olmak üzere maliyetlerde artıştan söz ediyor; beri yandan un üreticileri yanlarına alarak ve bunu basına servis ederek, en ucuz ‘un’ Diyarbakır’da açıklaması yapıyor.

Kafalar karışık, kim doğru söylüyor?

Sürece bir bakalım; 420 gramlık ekmeğin gramajı geçen haftadan itibaren 400 grama çekildi ve fiyatı 3,5 TL’ye çıkartıldı.

2020’nin başında 103 TL olan 50 kilogramlık un çuvalının fiyatı, şimdilerde 260 TL’ye kadar çıktı. Nisan ayından bu yana artış oranı yüzde 100’ü aştı. İşçilik maliyetleri ise yüzde 22 yükselirken enerji maliyetleri de yüzde 37 arttı.

Bu tüm alanlara yansıyan maliyet artışının ekmek üretimindeki yansıması bu şekilde.

Burada daha dikkat çeken şey, işletme sahipleri, un satışlarında kota ve karborsa iddialarını dile getirmeye başladı. Yani topu un fabrikalarına attı.

Zam haberinin ardından Diyarbakır Fırıncılar Odası Başkanı Emin Güngör, “Küresel bir sıkıntıdan dolayı bu sorunlarla boğuşuyoruz. Burada bizim birinci derecede talebimiz, bir an önce devlet yetkililerinin ve ilgili bakanlıkların devreye girerek mutlaka ve mutlaka un fiyatlarına ‘dur’ demesi. Şu an Diyarbakır’da 200 gram ekmeğin fiyatı 1 lira 75 kuruş. Bugünkü un fiyatlarına göre 200 gram ekmeğin fiyatının minimum 2 buçuk lira olması gerekmekte. Şu an 270-285 bin bandında olan unun fiyatı 290-300 bin bandına gelirse bu felaket senaryosunun içinde olmak istemiyoruz. Görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah şartlar ve koşullar bizi zamma sürüklemez” dedi.

Bunlar yaşanırken; DTSO Başkanı Mehmet Kaya ve DTB Başkanı Engin Yeşil, bir ihtiyaç hasıl oldu diyerek un fabrikaları sahipleri ile bir araya geldi.

Burada konuşan Yeşil,  fabrikaların un satmadıklarına dair söylentilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kaya ise Diyarbakır’daki un fiyatlarının ülke ortalamalarının altında olduğuna dikkat çekti.

Bu arada Toprak Mahsulleri Ofisi, piyasaya un arzı konusunda endişeye gerek olmadığını belirterek, "Ekmeklik buğday tüm un firmalarına taahhütleri oranında tahsis edilmektedir. Kasım ayında satışlara başvuran firmaların buğday ihtiyacını azami ölçüde karşılayabilmek için toplam 516 bin ton ekmeklik buğday satışa açılmıştır. Satış teslimatları devam etmektedir" açıklaması yaptı.

Bu açıklamalar, kentteki iş odaklı sivil toplum örgütlerini (Diyarbakır Ticaret Odası, Diyarbakır Ticaret Ticaret Borsası ve Diyarbakır Esnaf Sanatkar Odalarını) karşı karşıya getirdi.

Burada durup düşünmek gerekiyor; karşılıklı suçlamalar da kim haklı?

Kentin sözde iş odaklı sivil toplum örgütleri burada birbirlerini suçlamak yerine neden bir araya gelmiyor, yoksa kendi çıkarlarını toplumun önünde mi görüyorlar?

Ve son bir sor daha; Tüm bunları denetleyecek bir mekanizma yok mu, varsa neden devreye girmiyor?

Velhasıl tilkiler dolaşıyor aramızda kuyruklarını birbirlerine dokundurmadan…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi