Tarık Othan yazdı: İnternet Yasası; Ne getirip, ne götürecek?

İnternet medyası alanındaki kanuni düzenleme eksiğini ortadan kaldırmak, denetleme ve destekleme sistemi oluşturmak amacı ile Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik getiren ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ olarak da adlandırılan ve Basın Kanunu’nda değişiklikler öngören kanun teklifi geçtiğimiz hafta Meclis Adalet Komisyonunda kabul edildi.

Basın ve sosyal medyanın, gelişen teknoloji ve küreselleşmenin sonucu olarak toplumların günlük yaşantısını her anlamda dizayn edebilme gücüne erişmesi ve operasyonel bir role bürünmesine karşı bir tedbir olarak gerekçelendirilen kanun teklifiyle, toplumun algı operasyonlarına ve sosyal dizayn girişimlerine karşı korunması hedefleniyor.

Fakat burada en önemli endişe olan insan hakları ve hukukun göz ardı edildiği yönündeki görüşler. İfade özgürlüğü bu anlamda önemli bir temel hak konumunda olmalı. Toplumu dezenformasyondan korumak için hazırlanan kanun teklifi, bireylerin inanç ve düşüncelerini özgürce paylaşmalarına engel olacak, ifade özgürlüğünü kısıtlayacak ve bazı korkular ile karşı karşıya bırakacak bir tehlike barındırmaktadır.

Özellikle “halkı yanıltıcı bilgi” ifadesi oldukça geniş bir anlamda değerlendirilebilecek bir kavramken; suç oluşması için ırk, inanç, cinsiyet, tercih ve düşünce üzerinden ayrıştıran görüş hassasiyetleri ön planda tutacak kesin sınırlar belirlenmeli.

Kullanıcıların ifade hürriyetinin bu bağlamda değerlendirilmemesi için yasal önlem alınmalı ve suç için dezenformasyon amacının kesin bir şekilde ispatı gibi şart aranmalıdır. En küçük bir bilgi yanlışının, hiciv veya eleştirinin de değişiklik bağlamında suç olarak değerlendirilmesinin önü açıktır. Bu tür bir olumsuzluğa mahal verilmeden kanun metni düzeltilmeli, sınırları çizilmeli ve insan hakkı ihlallerinin önüne geçilmelidir.

Teklifte önemli bir değişiklik de ‘İnternet Haber Siteleri’ Süreli Yayın Kapsamına alınıyor

Değişiklik Teklifiyle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınıyor. Böylelikle, internet haber siteleri de ilanlardan yararlanabilecek.

Bunun etkisi özellikle yerel basına olacağı yönünde bir kanı var.

Ne yazık ki böyle bir kanun teklifinin denetim mekanizmasının ekonomik alt yapısı ‘Anadolu Basını’nın kaynaklarından kesilmek sureti ile bir öngörülmüştür. Oysa ki Anadolu yazılı basın kendisine resmi ilanlar yolu ile verilen kaynakların tamamını BİK komisyonu, KDV, Sigorta Primi, Kurumlar Vergisi vb. giderlerle kamuya döndürmekte, üzerine bir kamu hizmeti yerine getirip ciddi bir istihdam ve ekonomik sirkülasyon oluşturmaktadır.

Teklifin sunulan hali ile kanunlaşması durumunda Anadolu Basını resmi ilan gelirlerinin yarısından fazlasını kaybedecek, kağıt tedarik ve dövize bağlı girdiler nedeni ile zaten zor durumda olan basın işletmeleri kapanmalar ile karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle kanun teklifinin İcra İflas Kanunu’nu düzenleyen bölümünde yer alan ‘bir gazete veya internet sitesi’ ibaresinin ‘bir gazete ve internet sitesi’ şeklinde düzenlenmesi, ‘500 bin ila’ diye başlayan ve eşik değer getiren kısmının ise ’50 bin ila’ diye düzeltilmesi gibi mahsurların giderilmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Kamu İhale Kanunu’nda düzenleme getiren maddede de ‘bir gazete ve bir internet sitesi’ ibaresi, mevcut halde olduğu gibi ‘ iki gazete’ denilmek  ‘ve bir internet sitesi’ şeklinde düzenlenerek yazılı basınımızın mağduriyeti giderilmiş ve internet sahasına da bir pencere açılmış olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarık Othan Arşivi